Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*
Dünkü gazetelerde “Omega 3” le ilgili bir haber vardı. Okurlarımdan haberin doğru olup olmadığını soran mailler aldım, elimden geldiğince cevaplamaya çalışayım. 
Önce gazetelerdeki haberi okuyalım:  
‘Omega 3’ hapı kanser yapıyor
Beyin hastalıklarından kalp hastalıklarına kadar pek çok hastalığa iyi geldiği belirtilen Omega-3 haplarının agresif prostat kanseri riskini yüzde 71 artırdığı kesinlik kazandı.
ABD’nin Seattle kentindeki Fred Hutchinson Kanser Araştırmaları Merkezi uzmanları, 2011’da bulguladıkları, kanda yüksek oranda Omega-3 yağ asidi bulunmasıyla prostat kanseri arasındaki bağlantıyı doğruladıklarını bildirdi. Ayrıca düşük derecedeki kanser riskini de yüzde 43 artırdığı bulgulandı. Omega-3 haplarına karşı uyarıda bulunan bilim insanları haftada sadece bir veya iki balık yemeyi tavsiye etti.
 
Son birkaç yıldır Omega 3 haplarının hiçbir yararı olmadığını gösteren araştırmalar yayınlanıyordu.  Önce kalp hastalarının Omega 3 kullanmasının bir faydası olmadığını gösteren çalışmalar yayınlandı. Arkasından geçtiğimiz Mayıs ayında New England Journal of Medicine dergisinde yayınlanan bir çalışmada kalp hastası olmayan kişilerin Omega 3 kullanmasının da bir yararı olmadığı gösterildi. Bu çalışmada 12.513 hastanın yarısına omega 3 kalan yarısına plasebo -etkisi olmayan sahte hap- verildi ve 5 senenin sonunda Omega 3’ün hiçbir yararının olmadığı gösterildi. Kendi hastalarımdan biliyorum, bir preparatın faydasız olduğuna dair haberler pek önemsenmiyor, hastalar “Az da olsa bir faydası varsa kar kardır” diyerek destek hapları almaya devam ediyorlar. (Hele bu haplar Amerika’daki bir akraba veya tanıdığının oğlu tarafından gönderilmişse daha kıymetli oluyor.)   
Hastalarım vitamin ve gıda desteklerine karşı bir hekim olduğumu bilirler. 
Vitamin ve gıda takviyelerini üç gruba ayırırım. 
1.grup: sağlığı olumlu yönde etkilediği, uzun dönemli çalışmalarda ömrü uzattığı ispat edilen preparatlar: 
Maalesef böyle bir preparat yok. (Ciddi bir çalışma okursanız bana da haber verin.) 
2.grup: sağlığı olumlu yönde etkileme ihtimali olan (ancak ispat edilemeyen), yutandan çok yazana, üretene ve satana yararı dokunan preparatlar:
 D vitamini, Q enzim 10, Alfa Lipoik Asit, vitamin B 12, Likopen, Lutein bu gruptadır. 
3.grup: sağlığı olumlu yönde etkileme ihtimali olan buna karşılık ciddi zararlı-yan etkileri de gösterilen (neticede faydadan çok zarar veren) preparatlar: 
Aspirin, Kalsiyum, selenyum, E vitamini, C vitamini, A vitamini, Beta karoten, multivitaminler, antioksidanlar bu gruptadır. (Bu gruptaki ilaçların “herkese” önerilmesini doğru bulmuyorum ancak “bir eksiklik” veya rahatsızlık varsa alınmalıdır.) 
Omega 3 hangi grupta?
Omega 3, yayınlanan bu son çalışma ile 2. Gruptan 3. Gruba indi. Bundan sonra Omega 3 hapları almak isteyen hastalarımı uyaracağım. Dünyanın en çok satan takviyesini üreten firmaların pazarı kaybetmemek için karşı atağa geçeceklerinden, önümüzdeki günlerde Omega 3’ün ne kadar faydalı olduğunu (!) gösteren yayınlar (ve gazete haberleri) okuyacağımızdan eminim. (Adım çıktı dokuza inmez sekize hesabı benim gibi takviyelerle başı hoş olmayan hekimleri ikna etmek için çok ciddi deliller göstermeleri gerekecek.)     
Doğal yolla almak başka, takviye almak başka… 
Yazdıklarımdan Omega 3 ün faydalı olmadığı sonucu çıkmasın. Vücudumuzun yiyecekler yoluyla dışarıdan alması gereken esansiyel yağ asitlerinin en önemlisi “Omega-3” dür. Balık ve diğer deniz ürünleri diğer besin maddesiyle kıyaslanmayacak kadar zengin Omega-3 kaynağıdır. Özellikle soğuk sularda özgür yaşayan yağlı balıklarda, örneğin somon balığında (çiftlik balığı olmayacak) Omega-3 çok bulunur. Ton balığı, uskumru, sardalya ve hamsi de Omega 3 açısından zengindir. (Balığın mutlaka mevsim balığı olmasına dikkat edin, haftada iki öğünden fazla balık da yemeyin.)  
Bitkisel Omega-3 ençok semizotunda, ıspanakta, cevizde, ada çayında, kivide, soya fasülyesinde, daha az olarak badem, fındık, kuru fasulye, soya fasulyesi, nohut, patates, brokoli, yeşil yapraklı sebzeler, mısır ve mısır ununda bulunur. Keten tohumu en zengin Omega 3 kaynaklarından biridir. Günde bir iki tatlı kaşığı yenilebilir.  
 
13 Temmuz 2013 Cumartesi / 30152 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895