Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*
Geçen hafta eski bir hastamı geçirdiği kalça ameliyat sonra evinde ziyaret ettim. Kadıncağız kendi evinde, salondan mutfağa giderken düşüp kalçasını kırmış, “Ayağınız bir şeye mi takıldı?” dedim. “Hayır” dedi, “Neden düştüğünü bilmiyorum, bir baktım yerdeyim.” Muayene sırasında gözüm komodinin üzerinde duran -benim önermediğim- kuvvetli etkili bir tansiyon ilacına takıldı. Bu nedir diye sorunca öğrendim ki bir ay önce tansiyonda bir yükselme olmuş, acilen eve gelen doktor benim daha önce verdiğim ilacı yetersiz bulup daha kuvvetli bir ilaç yazmış. 
Hatırlamakta fayda var, tıp dilinde büyük tansiyona “Sistolik Tansiyon” küçük tansiyona “Diyastolik Tansiyon” adını veriyoruz. Büyük tansiyon yani sistolik tansiyon kalbin kasıldığı yani kanı pompaladığı andaki damar içi basıncını gösterir. Küçük tansiyon (diyastolik) ise kalbin gevşediği andaki damar içi basıncıdır. Halk arasında tansiyon denilince daha çok akla büyük tansiyon gelir. Oysa küçük tansiyon da en az büyük tansiyon kadar önemlidir. Büyük tansiyonunuz yüksek değilse (ilaç kullanmadan) küçük tansiyonun 70 veya daha altında olmasının hiçbir mahsuru yoktur. Beslenmesine dikkat eden ve zayıf olan pek çok yaşlının tansiyonu ilaç kullanmadıkları halde 100/60 civarında seyreder ve bu durum damarların sağlıklı olduğunun göstergesidir.  
Daha önce de yazdım, az da olsa peynir, yoğurt, et, balık gibi hayvansal besinler yiyorsanız yani ülkemizde yaşayan yüz kişinin doksan dokuzu gibi besleniyorsanız (Aslında sağlıksız beslendiğiniz halde sağlıklı beslendiğinizi sanıyorsanız :) ) 40 yaşlardan itibaren hem küçük hem büyük tansiyonunuz az da olsa yükselmeye başlar. (Düşük tansiyonlu olanların tansiyonu ortalama sınırlara çıkmaya, ortalama olanların tansiyonu yüksek çıkmaya başlar.) Bu yükselme ilanihaye devam etmez, 50-60 yaşlara gelindiğinde büyük tansiyon yükselmeye devam ederken küçük tansiyon tam tersine düşmeye başlar. Küçük tansiyonun yaş ilerledikçe düşme eğiliminde olması, (büyük tansiyonla küçük tansiyon arasındaki farkın açılması) iyi bir şey olmayıp aksine damarların elastikiyetini kaybettiğini, sertleştiğini gösterir. Bir örnek verecek olursak, 60 yaşında birinin büyük tansiyonu 160 iken küçük tansiyonun 60 olması 80 olmasından daha riskidir. 
Neden?
Kalbimizi besleyen “koroner arter” dediğimiz damarlar kalbin atışı esnasında değil kanı emişi esnasında (küçük tansiyon basıncıyla) dolar. Küçük tansiyonun düşük olması kalbi besleyen damarların iyi dolmasını engeller bu da kalpte ritim bozukluklarına neden olur (1). Küçük tansiyonu ilaçla aşırı düşürülen hastalar halsizlikten, yorgunluktan, sersemlik hissinden, çarpıntıdan, baş dönmesinden şikayet ederler. İçlerinde –hastamda olduğu gibi- durduk yere düşenler, küçük baygınlıklar geçirenler bile olur. Araştırmalar büyük tansiyon yüksek iken küçük tansiyonun düşük olmasının ciddi aritmi ve düşme riskini iki misli artırdığını göstermektedir (2).   
Dostlarım, tansiyon ilaçlarının en ciddi yan tesirlerinden biri hastanın düşme ve kalça kırığı riskini artırmasıdır. Her gün onlarca yaşlı hasta düşüp kalçasını kırıyor, kimsenin aklına tansiyon ilaçlarını sorgulamak gelmiyor. Bir çalışmada yeni başlanan tansiyon ilacından sonraki ilk 45 günde kalça kırığı oluşma riskinin % 43 arttığı gösterilmiştir (3). 
Tansiyon ilaçlarının sadece yüksek olan büyük tansiyonu düşürme gibi seçici bir etkisi yoktur, hem büyük tansiyonu hem küçük tansiyonu düşürürler. Bu yüzden tansiyonu 180/80 olan bir hastaya tansiyonu yüksek diye ilaç eklendiğinde büyük tansiyon 140’a düşerken küçük tansiyon da hiç istemediğimiz tehlikeli seviyelere düşebilir.    
Yaşınız kaç olursa olsun, tansiyon yüksekliğinin kötü beslenmenin bir sonucu olduğunu ve doğru beslenerek tansiyon belasından kurtulabileceğinizi sakın unutmayın. İster eski, ister yeni başlamış olsun tüm yüksek tansiyonlarda hayvansal besinlerin ve yağın kesilmesi, az yağlı bitkisel beslenmeye geçilmesi tansiyonu düşürücü etki yapar. Bunun için başta peynir olmak üzere hayvansal besinleri kesmek, yemeklere yağ koymamak (veya çok az koymak), tatlılardan kaçınmak ve az tuzlu beslenmek şarttır. Biraz sabretmek ve diyeti hiç bozmadan uygulamak esastır. Sağlık için her şeyi ilaçlardan bekleme huyumuzdan vaz geçmezsek iyi olamayız.  
DİKKAT! Yukarıda yazdıklarımı okuyup sakın ola ki kullandığınız tansiyon ilaçlarını bırakmaya kalkmayın, önce perhiz yapın, tansiyonunuzun düşme eğiliminde olduğunu gören doktorunuz gerekli ayarlamaları yapacaktır.    
 
(1) Viola Vaccarino, Pulse pressure and risk for myocardial infarction and heart failure in the elderly. JACC  
(2) Steven Tringali. Low Diastolic Blood Pressure as a Risk for All-Cause Mortality in VA Patients. International Journal of Hypertension Volume 2013, Article ID 178780, 5 pages
(3) http:// media. utoronto. ca/media-releases/health-medicine/anti-hypertensive-drugs-linked-to-increased-risk-of-hip-fracture/
 
12 Haziran 2016 Pazar / 10431 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895