|
Yüksek tansiyonun öneminden ve çoğu kişide tansiyonun gerçekte kontrol altında olmadığından salı günü bahsetmiştim. Bugün, kime “yüksek tansiyonlu” diyoruz önce ona bakalım.. Hiç kimsenin tansiyonu sabit değildir. Bir diğer deyimle, her tansiyon ölçümünde aynı değerler çıkmaz. Gün içinde; sinirlenmeyle, üzüntüyle, korkuyla, ani bir haberle heyecanlandığımızda veya fiziksel bir eforla; yürümeyle, koşmayla, seks sırasında aynı kalp atışlarımız gibi biz fark etmeden tansiyonumuz yükselir ve sonra kendiliğinden normale döner. Bu vücudun doğal bir savunma mekanizması olup “olağan üstü durumlara” karşı daha güçlü tepki vermek amacıyla (saldır veya kaç) kaslara fazla kan gitmesine yönelik doğal bir yükselmedir. İşte bu nedenle hiç kimseye tek bir tansiyon ölçümü ile “yüksek tansiyon” tanısı konamaz. Günde iki kez ve en az beş gün süren bir TANSİYON TAKİBİNDEN sonra doktorunuz yüksek tansiyonlu olup olmadığına karar verecektir. Tansiyon takibinizde, ölçümlerin yarısından çoğunda büyük tansiyonunuz 135’in veya küçük 85’in üzerinde ise vakit kaybetmeden doktorunuzun yolunu tutun. Doktorunuz tansiyon yüksekliğiniz olduğuna karar verdi ve sebebine yönelik gerekli araştırmaları yaptıysa (bazen buna ihtiyaç duymayabilir) sıra geliyor tansiyonunuzu düşürmeye; tembeller ve işin kolayına kaçanlar hemen bir tansiyon ilacına başlayabilirler... Tansiyonu düşürmek için ilaç şart mı?Yüksek tansiyonu olan bir kişinin ilaç tedavisine başlamadan önce MUTLAKA yapması gereken şeyler vardır ve bu önlemlere dikkat edilirse vakaların bazılarında (hatta yeni başlayan tansiyon vakalarının çoğunda) tansiyon kendiliğinden normale döner: İşte yapacaklarınız: BİRİNCİ AŞAMA:
Ben genellikle tansiyonu yeni tespit edilmiş ve çok yüksek olmayan hastalarıma, tansiyonlarını ilaçsız düşürebilmeleri için üç aylık bir süre veririm. Çoğu hemen tuzu azaltıp, yürüyüş yapmaya başlar. Eşlerine “tamam artık bugünden itibaren zayıflıyorum..” derler. Diyet listeleri, spor planları derken birinci haftanın sonunda yürüyüşler zor gelmeye ve gittikçe aksamaya başlar. İkinci hafta diyeti de bırakırlar. Üçüncü hafta “ ya bu yemeğinde tuzsuz hiç tadı olmuyor” deyip tuzluğa uzanırlar. Dördüncü hafta “acı patlıcanı kırağı çalmaz” haftasıdır ve üç ay sonra “eski hamam eski tas....” dönemi.. İşte bir hasta bu noktaya gelince mutlaka ilaç verip tansiyonunu düşürmek gerekir... Moral bozmak, ömür boyu tansiyon ilacı alacağım diye endişe etmek, pes etmek yok, Tuz / spor / kilo / stres/ beslenme konusunu halledin tansiyon ilaçlarınızı birlikte çöpe atalım. Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |