|
Geçenlerde gazetelerde eski bir diplomatimizin intihari ile ilgili bir haber okudum. Aslinda yasli kisilerin intihari (ünlü biri olmadikça) pek haber konusu olmaz. Arastirmalar fazla alkol kullanan yaslilarda, bir de kanser gibi tedavisi zor hastaligi olanlarda intihar riskinin arttigini gösteriyor. Eminim çogunuz yasli insanlardaki intihar oraninin gençlerden daha yüksek oldugunu bilmiyorsunuz. ögrendigime göre Amerika’da intihar edenlerin % 21’i 65 yasin üzerindeymis. Araştırmalar erkeklerin intihar açısından daha büyük risk altında olduğu gösteriyor. ülkemizdeki yaşlı kadınlar, “kaynana” pozisyonunda da olsa çocuklarının yanında idare edebiliyorlar. Hatta imkanları ve sağlıkları yerinde olanlar kendilerine yeni bir hayat kurabiliyor, bazılarının evlilik yıllarına kıyasla daha zengin bir sosyal yaşamları bile oluyor. Erkekler? Eşini kaybeden erkeklerde depresyona girip ölme riskinin kadınların 6 misli olduğunu öğrenmek beni hiç şaşırtmadı. Bizler kadınlar kadar sosyal değiliz, kolay arkadaş edinemiyoruz, biraz daha seçici, belki biraz daha huysuzuz. Annemin çocuklarının yanında kalamayan yaşlı erkekler için “Erkek eti ağırdır” benzeri bir söz mırıldandığını hatırlıyorum. Yaşlı anne babalarına büyük bir şefkatle, nerdeyse çocuğu gibi bakan pek çok hastam var. Bizler büyüklerine sonsuz bir hoşgörü ve hürmetle yaklaşan bir kültürün çocuklarıyız. Yaşam şartlarının zorluğu, günlük hayat gailesi gibi faktörler bu ve benzeri meziyetlerimizi asla köreltmemeli. Aynı evde de yaşasak ayrı da olsak bir elimiz, bir gözümüz devamlı yaşlılarımızın üzerinde olmalı: 1.Anne babalarınızın başta yürüyüş olmak üzere hafif sportif aktitivitelere devam etmelerini sağlayın. Sokakta yürüyemiyorsa evin koridorunda yürümeye teşvik edin. Oturdukları yerde yapabilecekleri basit hareketler öğretin ve yapmaları için teşvik edin. 2.Mümkünse günlük olaylara olan ilgilerini canlı tutmalarını sağlayın. çeşitli konularda tartışın, fikirlerini alın. Sizden farklı düşünebilirler, sakın kırıcı olmayın. 3.Sosyal bir hayatları olmasını sağlayın. Arkadaşlık kurmalarını ve arkadaşlarına gidip gelmelerini teşvik edin. Arasıra da olsa kendi toplantılarınıza katılmalarını, arkadaşlarınızla tanışmalarını sağlayın. Küçük gezilerinizde, haftasonu yemeklerinizde yanınızda götürün. Unutmayın; sizin önünüzde daha uzun yıllar var, onların zamanları kısıtlı. 4.Bazı konularda, gerçekte olmasa bile onlara ihtiyacınız olduğunu hissettirin. Dediklerini yapmasanız bile akıl danışın ve önerileri için teşekkür edin. 5.Resim yapmak, örgü örmek gibi bir hobileri varsa teşvik edin. Ziyarete giderken ördüğü kazağı giymeyi ve bunun en sevdiğiniz kazak olduğunu söylemeyi ihmal etmeyin. 6.çocuklarınızla iletişim ve yakınlık kurmalarına hatta onları şımartmalarına izin verin. Korkmayın, bir iki şeker yemeyle çocuğunuzun dişi çürümez. 7.İyi olduklarını bilseniz bile sık sık hatırlarını sorun. Doğum günlerini ve diğer bazı özel günlerini mutlaka hatırlayın. Hediye almanız şart değil, özel günlerinde birlikte olmaya çalışın. 8.Yaşlı insanların maddi konular başta olmak üzere size garip gelen huyları olabileceğini ve bu yaştan sonra değiştiremeyeceğinizi bilin. Onları oldukları gibi kabul edin. 9.Sağlıklarını ihmal etmelerine izin vermeyin. 60 yaşın üzerinde yılda bir, 70 yaşın üzerinde altı ayda bir doktora görünmelerini sağlayın. özellikle tansiyonlarına baktırdıklarından açlık şekeri ve üre seviyelerini ölçtürdüklerinden emin olun. İlaçlarını zamanında ve dozunda alıp almadıklarını kontrol edin. 10.Asla kızmayın, sert ve incitici konuşmayın. Eleştirilerinizin dozunu iyi ayarlayın. Doktora götürdüğünüzde “Neden ilaçlarını yanına almadın, kaç kere söylemiştim sana” diye fırça atmayın. Yıllar boyu sizi besleyen, büyüten, hastalandığınızda başınızda bekleyen kişilere olan borcunuzu bir iki kez doktora götürmekle ödeyemezsiniz. Beş yaşındaki çocuğunuzdan ilaçlarını yanına almasını isteyebilir misiniz? Yaşlı babanızdan da isteyemezsiniz. 11. Araştırmalar intihar eden yaşlıların %75 inin yakınlarına önceden bilgi verdiklerini gösteriyor. Tabi açık açık “Perşembe akşamı intihar edeceğim” demiyorlar ama satır aralarında artık yaşamanın zor olduğunu, kimseye yük olmak istemediklerini, ölseler daha iyi olacağını, yaşamak için bir neden görmediklerini söylüyorlar. Bu gibi durumlarda uyanık olun ve gerekli profesyonel yardımı almasını sağlayın. Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |