|
Erkeklik; 3 milyon yıllık insanlık tarihinde şimdiye kadar hiç olmadığı kadar tehlike altında. Kıllı, sert bakışlı, her an kavga edecekmiş gibi duran, kaslı, sağlam yapılı, kavgaya hazır, ürkütücü erkek tipinin yerini kibar, masum, nazik, ince parmaklı, zarif, efemine erkekler almaya başladı. Eskiden erkek ve kadınların hem kıyafetlerinde, hem de toplum içindeki vazifelerinde büyük farklılıklar var iken şimdi her iki cins de aynı işi yapıyor, benzer şekilde giyiniyorlar. Resimlerini hatırlayacağınız, kuşaklarında silah takılı palabıyıklı o babayiğit Anadolu erkekleri nereye gittiler dersiniz? Adına ister kibarlık ister metroseksüellik deyin, ortada inkar edilemeyecek bir dönüşüm var; biz erkekler bizi erkek yapan temel özelliklerimizi kaybediyoruz ve maalesef “kaybetmeye de devam edeceğiz....”
İngiliz The Sundey Times’a konuşan farklı kliniklerden doktorlar İngiltere’de “Göğüsleri büyüdüğü için göğüs küçültme ameliyatı yaptırmak isteyen erkek sayısında geçmişe göre büyük artış var.” diyorlar.. Ben de muayene ettiğim hastalar içinde “jinekomasti” adını verdiğimiz erkek meme büyümesine eskiye göre çok daha fazla rastlıyorum. İşin enteresan tarafı bir kısım erkekler bu durumu kanıksamış durumda, memelerinde ki büyümeyi normal bir değişiklik olarak kabul ediyorlar. Yakında erkeklere özel sütyenler piyasaya verilirse şaşmayın.
Bir diğer bilimsel gerçek şu; iktidarsızlık sorunu olan erkeklerin sayısı gittikçe artıyor. 40 yaşın üstündeki erkeklerinin yarısının sertleşme sorunu olduğunu duymuşsunuzdur..
Erkekliğin eskisi gibi olmadığının bir diğer göstergesi de “metroseksüel” erkekler. Tırnaklarını yaptıran, kıllarını aldıran, manikür, pedikür salonlarından ve solaryumdan çıkmayan erkeklerin sayısı her geçen gün daha da artıyor. Etrafınıza bir bakın kadın kuaföründe saç kestiren ne kadar çok erkek olduğunu görüp hayret edeceksiniz. Modern çağın erkekleri için kadın kuaföründe saç kestirmek artık “racona ters düşmüyor”.
En önemli işaret de şu; erkeklerin kadınları hamile bırakma oranı gittikçe düşüyor. Bir diğer deyimle korunmadan yapılan cinsel ilişkiler sonucunda kadınların hamile kalma oranı gittikçe azalıyor. Bu nedenle de çocuk sahibi olamamak artık eskiye göre daha çok ailenin sorunu. Araştırmacılar, erkeklerdeki ortalama sperm sayısının eskiye göre azalmasının bu durumun sorumlusu olabileceğini söylüyorlar...
İngiliz doktorlara göre bu durumun nedeni fast-food restoranlar için yetiştirilen hayvanlara verilen hormonlu yemler. Zaten bu sorunu en yoğun yaşayan milletin İngilizler olduğu konusunda dünyada bir fikir birliği var. Bilim adamları, besi hayvanlarına ve sebzelere çabuk gelişmeleri için hormon verildiğini ve bu kimyasalların eti tüketenlerin vücuduna geçtiğini düşünüyorlar.
Amerikalı bilim adamları kimyasal maddeleri sorumlu tutuyorlar. Örneğin New York Rochester Üniversitesi’nden Shanna Swan ve arkadaşları, plastikleri daha esnek hale getirmek için kullanılan “ftalat”maddesinin erkeklerde östrojen reseptörlerini aktif hale getirerek kadınlaşmaya neden olduğunu düşünüyor.
Bir diğer suçlanan etken; ilaçlar... Türkiye’de çok yaygın kullanılan tansiyon ilaçlarından birisinin en önemli yan etkisinin “memeyi büyütmesi” olduğunu biliyor musunuz?. (Buna rağmen pek çok erkek hastaya bu ilacın verilmesi nedeniyle tansiyonu düşük ama büyük memeli erkeklerimizin sayısı artıyor.)
Bir diğer etken bizi kadınlardan ayıran en önemli fark olan kaslarımıza artık eskisi kadar ihtiyaç duymamamız. Artık bir erkek olarak savaşmak, avlanmak veya yük taşımak için kuvvetli kaslara ihtiyacımız yok. Bu nedenle de güçlü kuvvetli olmak Eminönü’ndeki hamallar dışında kimsenin işine yaramıyor. Modern çağın insanı kavgadan da kaçınıyor. Kasların gelişmemesi somatotropik hormonu ve bağlı olarak bizi erkek yapan testesteron hormonunu düşürüyor.
Modern hayatın stresli yaşam tarzı erkeklerin sekse olan ilgilerini azaltıyor. Ekonomik sorunlar ve çeşitli dertleriyle kafası meşgul olan erkeğin aklına seks eskisi kadar çok gelmiyor. İstatistikler işten yorgun argın eve gelen erkeklerin yemekten sonra güzel bir uyku çekmeyi seks yapmaya tercih ettiğini gösteriyor...
Testesteron seviyesi düşük olan erkekler 40 yaşına geldiklerinde ölüm riski testesteronu normal olanlara göre daha yüksek. Araştırma Washington üniversitesi tarafından 40 yaşın üzerinde ki 850 amerikalı üzerinde yapılmış. Testesteron seviyesi düşük olanlar da normal olanlara göre ölüm oranı %85 daha yüksek bulunmuş.
İngiliz çevre ajansının yaptığı açıklamaya göre ingilterede bulunan nehirlerdeki balıkların üçte biri kirlilik nedeniyle cinsiyet değiştirmiş durumda. Balıkların %33 ü suya karışan östrojen hormonu etkisi yapan kimyasallar nedeniyle dişileşiyorlar. Endüstriyel bölgelerde bu oran %80 e çıkıyor. Exter Üniversitesinden Prof. Tyler, kadınların idrarıyla kanalizasyona karışan doğum kontrol hapları ve diğer ilaçların suda östrojen yoğunluğu yarattığını söylüyor. Günlük hayatımızda kullandığımız bazı kimyasallarda aynı etkiyi gösteriyor. Plastikler, yiyecekler, jelatinler, şampuanlar, deterjanlar, zirai ilaçlar, boyalar. Bunlar erkek seks organının küçülmesine ve seks güdüsünün azalmasına yol açıyorlar.
Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |