Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*
FINDIK AĞAÇLARIMIZI SÖKMEYELİM....  
            Geçtiğimiz hafta beş bakanın katıldığı bir toplantıda hükümetin yeni fındık stratejisi açıklandı: 236 bin hektar ruhsatsız alanda üretim yapan 86 bin üreticiye bahçelerini sökmeleri için dekar başına 600 lira destek verilecekmiş. İlk bakışta oy kaygısından uzak cesur bir adımmış gibi görünse de alınan kararın doğruluğu konusunda endişelerim var.
            Destekleme alımları yaparak stratejik bazı ürünleri sübvanse etmek yalnız bizim değil ABD başta olmak üzere pek çok batılı ülkenin yaptığı bir uygulamadır. Türkiye, yıllık 625 bin ton fındık üretimiyle açık ara dünya lideridir. (Dünyada üretilen dört fındığın üçü bizim ağaçlarımızda yetişiyor.) Bir üründe lider üretici olmak, dünyadaki satış fiyatının belirlenmesinde büyük bir avantajdır. Hele bu ürün “fındık” gibi son derece faydalı, başta çikolata olmak üzere pek çok sanayi ürününde kullanılan eşsiz bir gıda maddesi ise tekel olmanın avantajı daha büyüktür. Anlaşılıyor ki şu veya bu nedenle “en büyük üretici” olmamıza rağmen fiyat belirlenmesinde etkili olamıyoruz. Yetişmiş ağaçlarımızı sökmemiz halinde önümüzdeki beş on yıl içinde dünya lideri olma özelliğimizi ekim alanlarını artırmaya çalışan ABD’ye kaptırabiliriz.
            İster fındık ister karaçam olsun “ağaç sökme” önerisi hele bunun için bir de teşvik verilmesi tüylerimin diken diken olmasına neden oluyor. Türkiyenin yangınlarda kaybettiği orman miktarı yılda ortalama 10 bin dekardır. Sökülmesi planlan fındık alanı 236 bin hektar!.. Yirmi yılda yangınlardan kaybettiğimiz kadar büyük bir orman alanını kendi ellerimizle söküp yerine ayçiçeği veya mısır dikmenin nasıl bir mantığı olabilir? Yeşil alan kaybını bir yana bırakın fındık ağaçlarının sökülmesi erezyonun ve sel baskınlarının artması anlamına gelmez mi?
            Tüketimi artırmak amacı ile yapılan gayri ciddi “aganigi maganigi” kampanyaları kısa dönemde faydalı olsa da uzun vadede fındığın sadece seks gücünü artıran bir besin maddesi gibi algılanmasına neden oldu. Hâlbuki fındık; badem, fıstık ve ceviz dahil olmak üzere tüm kabuklu kuru yemişler içinde kalp damar hastalıkları açısından “en faydalı olanıdır.” Acı gerçeği hepimizin bilmesinde fayda var: Avrupa’da kalp hastalığının en sık görüldüğü ülke Türkiye, dünyada “EN ÇOK FINDIK ÜRETEN” ülke Türkiye, buna karşılık adam başı yılda yarım kiloile “EN AZ FINDIK TÜKETEN” ülke gene Türkiye’dir. Fındık sökümü için üreticiye vereceğiniz parayı fındığın ne kadar kıymetli-bazı yönleriyle eşsiz- bir besin maddesi olduğunu halka anlatacak kampanyalara ayırmamız daha doğru olmaz mı?
 
            Fındıkceviz, badem, fıstık gibi sert kabuklu yemişler bozulmadan uzun süre saklanabilme özelliği yüzünden evrimsel süreçte insanoğlunun bol miktarda tükettiği önemli bir besini grubu olmuştur. Sakın hepsini aynı kefeye koymayın, “Fındık pek çok özelliği ile bu gruptaki besinlerin tartışmasız kralıdır.”  
            1-Fındığın tekli doymamış yağ asidi muhtevası ceviz, badem ve fıstıktan daha zengindir. Fındıkta tekli (%77.7 oleik asit) ve çoklu doymamış yağ asitleri (%15 linoleik, %2 linolenik asit) toplam yağdan gelen enerjinin % 91`ni oluşturmaktadır. Aynı zamanda iyi bir enerji kaynağı olan fındığın 100 gramında 640 kalori vardır.  Protein açısından zengin olup bitkisel kaynaklı diğer besinlerle kıyaslandığında protein kalitesi çok yüksektir. Bitkisel kaynaklı besinler içinde en fazla demir içereni fındıktır. Yarım avuç fındık yediğinizde günlük E vitaminigereksinmenizin tamamını almış olursunuz.  
            2-Damarlar içinde tıkanmaya neden olan plakların bir “enflamasyon”yani bir nevi mikropsuz iltihabi reaksiyon olduğunu biliyoruz. Yediğimiz bazı gıdaların vücuttaki enflamasyonu alevlendirici bazı gıdaların ise enflamasyonu söndürücü (antienflamatuar) rolü vardır. Aşağıdaki tablo, antienflamatuar açıdan fındığın diğer kabuklu kuruyemişlere üstün olduğunu göstermektedir. 
                                   Antienflamatuar Güç (x)
Fındık ...............................437 (Çok etkili)                                  
Badem................................276 (Orta etkili)
Antep fıstığı....................... 81 (Az etkili)
Ceviz...............................   -158 (Olumsuz etki)
(X) Monica Reinagel, Inflammation Factor Rating System.
           
          Genel olarak günlük tavsiye edilen miktar 40 gramdır. (Bir avuçtan biraz az.) Unutmamanız gereken husus şudur; fındık ve diğer kabuklu kuru yemişlerin kalorisi çok yüksektir, bu yüzden diğer besinleri azaltmazsanız kilo alırsınız. 
DİKKAT! Fındık tüm faydalı yönlerinin yanında fazla miktarda yağ ihtiva eden bir besin maddesidir. Bu yüzden kalp damar hastalığı tanısı olanların fındığı çok ölçülü miktarda tüketmesini (veya hiç yememesini) tavsiye ediyorum. 
      
         
24 Temmuz 2009 Cuma / 21096 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895