Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*

                Düzenli olarak sağlık kontrolü (Check-up) yaptıran pek çok hastam var. Bir şikâyetleri olmasa da altı ayda bir veya yılda bir muayeneye geliyor, tansiyonlarına baktırıyor, bu arada bazı temel kan-idrar testlerini yaptırıyorlar. Gördüğüm kadarıyla insanların sağlık kontrolü yaptırma nedenleri birbirinden farklı. Bazıları sadece kendilerinde kötü bir hastalık olup olmadığını anlamak için kontrole geliyor. Bir aile büyüğünde veya yakın arkadaşlarında ortaya çıkan hastalıklar bu açıdan çok önemli oluyor. Örneğin, babası veya amcası kalp krizinden vefat eden kişiler özellikle kalp damarlarının tıkalı olup olmadığını öğrenmek istiyorlar. Bir tanıdığını veya akrabasını akciğer kanserinden kaybeden biri de “Kargadan başka kuş tanımam” hesabı akciğer kanserine takılıyor ve akciğer kanseri olup olmadığını öğrenmek için kontrole geliyor. Bu tip hastalar korkularıyla hareket ettikleri için akciğer filmleri temiz çıkarsa veya kalp damarlarında sorun yoksa sınıfı geçtiklerini düşünüyorlar. Bu arada çıkan sonuçlarda şekerlerinin hafif yüksek olmasının, bel çevrelerinin geniş olmasının veya kolesterollün yüksek çıkmasının hiçbir önemi yok!... Tetkiklerini bir dosyaya koyup gardırobun üstüne kaldırıyor, bir daha doktora gidene kadar nadasa bırakıyorlar.

              Sevgili okurlarım, yukarıda anlattığım “korkudan kurtulma amaçlı” sağlık kontrolleri boş yere para ve zaman harcamaktan başka bir işe yaramaz. Her ne kadar hastalıkların erken yakalanması önemliyse de daha önemli olanı, çıkan değerlerden ileriye dönük sonuçlar çıkarmaktır. Doktorunuz, gelecekle ilgili risklerinizi belirlemeli, daha sağlıklı bir yaşam için önünüze hedefler koymalı, bu hedeflere nasıl ulaşacağınız konusunda size yol göstermelidir. Şimdi dosyalarda biriktirdiğiniz laboratuar tetkiklerini önünüze alın, aşağıda verdiğim örneklere bakarak bir sonraki sene için kendinize hedefler koyun.

1.      ŞEKER

Diyelim açlık şekeriniz 107 mg/dl çıktı. “Bende şeker yok” demek yerine seneye açlık şekerinizin 100’ün altında çıkması için nasıl bir diyet yapacağınızı düşünün. Açlık şekeriniz ve HbA1c değeriniz ne kadar düşük olursa sizin için o kadar iyidir. (Şeker ilacı kullananları hariç tutuyorum.)

2.      TANSİYON

Diyelim tansiyonunuz 140/90 çıktı, “Doktor bana ilaç vermedi, ciddi bir tansiyonum yok” demek yerine seneye tansiyonu 130/80 altına düşürmek için ne yapacağınızı planlayın. Tansiyonun ileri yaşlara kadar düşük seviyelerde seyretmesinin kalp damar hastalıklarından koruyucu rolü vardır.  

3.      KOLESTEROL/HDL ORANI

Diyelim kolesterolünüz 225 mg çıktı, “Ayşe’ninki 280 çıktı, benimki fazla yüksek değil” demek yerine kolesterolünüzü nasıl 200’ün altına, T.Kolesterol/HDL oranınızı 4’ün altına nasıl düşüreceğinizin hesabını yapın. (Kolesterol faydalı, bol bol et yiyin diyenleri dinlemeyin.)  

4.      GÖBEK ÇEVRESİ

Eğer kalp hastasıysanız ve göbek çevreniz normalin üzerindeyse, bir kalp krizinde hayatınızı kaybetme riskiniz, göbek çevresi normal olanlara kıyasla iki misli daha fazladır. Karın bölgenizdeki yağı sadece estetik bir sorun olarak görmeyin, “Ne şişmanlar var benim ki de göbek mi?” demeyin. Bir sonraki yıl sağlık kontrolünde göbek çevrenizi kaç santim azaltacağınızın hesabını yapın. Bağırsak, karaciğer, dalak, böbrek gibi hayati organlarınızın etrafını çevreleyen visceral yağ dediğimiz yağ tabakasından salgılanan zararlı hormon ve metabolitler; başta koroner kalp hastalığı olmak üzere, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, felç, tip 2 şeker hastalığı gibi pek çok hastalığa neden olabiliyor. Bu açıdan vücudumuzdaki yağ oranını bilmeniz çok önemlidir. (http://turbocharged.us.com/ sitesine girerek kendi yağ oranınızı hesaplayabilirsiniz. Sağ alt köşedeki hesap makinesine boy, kilo, boyun çevresi, bel çevrenizi yazın.)

5.      KARACİĞER YAĞLANMASI

Sağlık kontrollerinde karaciğer yağlanması ile oldukça sık karşılaşırız. Öldürücü bir rahatsızlık olmamakla birlikte karaciğer yağlanması olan kişilerin kilo vererek, beslenmelerine dikkat ederek karaciğerlerindeki yağlanmayı örneğin Grade III bir yağlanma varsa bir sonraki sene Grade II ye indirmeye çalışmaları gerekir. Aynı şekilde kandaki SGOT, SGPT, GGT gibi karaciğer fonksiyonları sınırın üzerinde olanların iyi bir diyetle bu değerleri daha aşağılara çekmeleri mümkündür.

6.      ÜRİK ASİT, TRİGLİSERİD VE HSCRP değerleri de diyetle ve sağlıklı yaşam tarzı ile aşağıdüşürülebilecek değerlerdir. Her üç tetik için de şunu söyleyebilirim: ne kadar aşağı düşürürseniz sizin için o kadar iyidir.    

14 Mayıs 2011 Cumartesi / 17478 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895