|
Tiroid nodülleri, boynumuzun ön kısmında yer alan tiroid bezinin içindeki çoğunlukla iyi huylu yumrulardır. Tıp dilinde “nodüler gutar” adı verilir, nodül sayısının birden fazla olması haline “multinodüler guatr” denilir.
RESİM: Tiroid bezinin yeri ve kabarık olarak görülen nodül
Tiroid nodülü ortalama her 10-15 kişiden birinde görülür. Nodüllerin bu kadar sık olmasına karşın kanserleşme az görülür (%5-20).
Tiroid nodülleri bayanlarda erkeklere kıyasla 6 misli daha sıktır. Hastanın yan yana bir kaç adet veya sadece bir tane (solitary) nodülü olabilir. Nodülünün tek başına olması (kanserleşme riski daha yüksek olduğu için) hoşumuza gitmez.
Tiroid nodüllerinin neden oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte ailede tiroid nodülü olanlarda daha sık görülmesi genetik bir ilişki olduğunu düşündürmektedir.
Belirtiler nelerdir?
Tiroid nodülü çok büyük olmadıkça hiçbir belirti vermez. Bazı kişilerde dışardan gözle görülecek kadar büyük olurken bazılarında ancak muayenede doktorun eline gelir. Check-up kontrollerinde tiroid sonografisi yapılması küçük nodüllerin daha sık yakalanır olmasına neden olmuştur. Nodül çok büyük olursa boğazda baskı hissi, yutkunma zorluğu yapar. Aşırı çalışan nodüller çarpıntı, terleme, kilo kaybı gibi “hipertiroidi” bulguları gösterir.
Tiroid nodülü saptanan hastada bu nodülün kanser olup olmadığını anlamak önemlidir. Günümüzde bunun için yapılacak ilk tetkik ultrasonografidir.
Hiç şikayetim yokken ultrasonla tiroid kontrolü yaptırmalı mıyım?
Dahiliye uzmanları muayene esnasında tiroid bezini elle kontrol ederler. Büyük nodüller genellikle ele gelir, doktor şüphelenmesi halinde ultrasonografi ister. Anne baba veya kardeşinde tiroid kanseri olan bir kişinin boynunda şişlik olmasa da ultrasonografi yaptırması uygun olur. Bunun dışında herhangi bir sorun yokken tarama amacıyla ultrasonografi önerilmez.
Kan testleri
Tiroid nodülü saptanan hastalarda tiroid bezinin görevini iyi yapıp yapmadığını gösteren standart kan testleri yapılır: TSH, T4, T3 testleri normal çıkabilir. Bu testlerin anormal çıkması halinde ilave kan testleri (tiroid antikorları vb) istenebilir.
İyi huylu tiroid nodülleri
Folliküler adenomalar tiroid bezinin folliculer epitelinin iyi huylu tümörleridir. Etrafı düzgün bir kapsülle çevrili homojen yapıda bir nodüldür. Kendi içinde Colloid, embryonal, Hürthle hücre tipleri vardır.
Hiperplastik nodüller
Tiroid kistleri iyi huylu tiroid nodüllerinin beşte birini oluştururlar. Kistlerin üçte ikisi iyi huyluyken üçte biri tiroid karsinomasıdır.
Aşırı çalışan tiroid nodülleri iyi huyludur ve bunlara biyopsi yapmak gereksizdir. İlaç tedavisi, radyoiyod tedavisi veya cerrahi müdahale düşünülebilir.
Tiroiditis
Tiroid bezinin mikroplu veya mikropsuz iltihabı söz konusudur. Tiroid nodülünün ağrılı olması ve aşırı çalışması tiroidit ihtimalini çok kuvvetlendirir.
5 farklı tiroiditis türü vardır.
1. Haşimato tiroiditi
2. Subakut granulamotöz tiroiditisi virüsler yapar, tiroid bezi muayenede hassastır.
3. Subakut lemfositik tiroidit
4. Akut suppuratif tiroidit bakteri veya mantar enfeksiyonuna bağlı gelişir.
5. Riedel struma.
Tiroid kanserleri
Tüm kanserlerin yaklaşık % 1’ini yapar. Soliter tiroid nodülleri kadınlarda daha çok görülmesine karşılık kanserleşme erkeklerde daha fazla olur. Soliter tiroid nodülünün kanser çıkma ihtimali % 3-29 arasında değişir. Yaş ilerledikçe kanserleşme ihtimali daha yükselir. Çocukluğunda çeşitli röntgen/tomografi çekimleriyle baş boyun bölgesine röntgen ışınları alanlarda risk daha yüksektir. Adet düzensizliği yaşayan, yumurtalıkları alınan, ailesinde tiroid kanseri olan bayanlarda kanser riski daha yüksektir. Tiroid nodüllerinin çap olarak büyümesi kanser ihtimalini de artırır.
Tiroid hastalarına yapılan kan testleri (tiroid fonksiyon testleri) ayırıcı tanıda yol gösterici olmasa da mutlaka yapılmalıdır. Medüller tiroid karsinomasında CEA ve Serum Calcitonin testleri yüksek çıkabilir.
Tiroid nodüllerinde hangi testler yapılır?
Ultrason
Ultrason zararsız ve basit bir tetkiktir, tiroid nodülünün yapısı hakkında bilgi verir, içinde kist olup olmadığı, yapısının homojen olup olmadığı anlaşılır. Birkaç milimetrelik küçük tiroid nodüllerini bile görmek mümkündür. Ultrasonda nodüllerin kireçlenme gösterip göstermediğinde, kenarlarının düzenine, damarlanmaya bakılarak kesin olmasa da kanser ihtimali belirlenmeye çalışılır. Merkezi damarlanması artan nodüllerde kanserleşme daha yüksektir.
Tiroid sintigrafisi
Radyonükleid maddeler kullanılarak tiroid nodülünün az, normal veya çok çalıştığı gösterilebilir. Nodülün maddeyi tutmaması -soğuk olması- az çalıştığını, -sıcak olması- aşırı çalıştığını gösterir. Soğuk nodüllerin kanser olma ihtimali (%16) sıcak nodüllerden (%9) daha yüksektir. Sintigrafi, ultrasonografinin gelişmesinden sonra daha az istenen bir tetkik olmuştur.
Aspirasyon biyopsisi – Fine-Needle Aspiration Biopsy (FNAB)
Ultrasonografik görünüm olarak kanserden şüphe edilmesi veya nodülün 1 cm den büyük olması halinde nodüle ince bir iğne ile girilerek biyopsi alınır. Soliter (tek) nodüllerde hele nodül büyükse mutlaka iğne biyopsisi yapmak gerekir. Biyopsi sonucunda nodülün iyi huylu mu yoksa kanser mi olduğu anlaşılır. Bazen şüpheli bulgularda tam bir karara varmak mümkün olmayabilir. Papiller tiroid kanserlerine biyopsi ile teşhis koymak spesifik hücre görüntüsü nedeniyle daha kolaydır. Follicular kanserlere ince iğne biopsisi ile teşhis koymak zor olabilir. Patologlar bazen kesin teşhis koymakta zorlanır ve tereddütte kalırlar, böyle durumlarda biyopsi ultrason eşliğinde 3-6 ay sonra tekrar edilir. Hızla gelişen moleküler genetik tetkikler sayesinde önümüzdeki yıllarda tiroid kanserlerini ayırmak ve teşhis koymak daha kolay olacaktır.
İyi huylu (benign) tiroid nodüllerinin yıllık ultrason kontrolleriyle takibi uygun olur. Böylece nodüldeki herhangi bir olumsuz gelişim veya aşırı büyüme erkenden fark edilerek önlem alınır.
Ne zaman ameliyat olmalı?
Her tiroid nodülünün ameliyatla alınması gereksizdir. Ülkemizde tiroid operasyonları biraz fazlaca yapıldığı için bu konuda dikkatli olmakta fayda var. İlerde kanser gelişebilme ihtimali ameliyat için bir neden değildir çünkü operasyonun kısa ve uzun dönemli komplikasyonları vardır.
Kanser ihtimali kimlerde artar?
1. 20 yaşından küçük 70 yaşından büyük hastalarda
2. Erkeklerde
3. Yutkunurken veya konuşurken boyunda ağrı hissedenlerde
4. Boyuna daha önce röntgen ve tomografi uygulanan hastalarda
5. Nodülün çok sert ve etrafına yapışık olması halinde
6. Boyunda lenf düğümlerinin mevcudiyeti halinde
7. Nodülün 4 cm’den büyük olması halinde kanser riski artar.
Tiroid nodülünün alınması sırasında veya sonrasında:
1. Kanama olabilir.
2. Larinks siniri harabiyetiyle sesin değişmesi veya ses kaybına neden olabilir.
3. Yanlışlıkla paratiroid bezlerinin alınması veya zedelenmesi söz konusu olabilir
4. Hastanın daha sonra hipotiroidiye girmesi ve hayat boyu tiroid hormonu alması ihtimali vardır
5. Enfeksiyon kapabilir
6. Bazı hastalarda operasyon yeri iz bırakır.
Soliter tiroid nodülü olan hastalara ilaç (levothyroxin supresyon) tedavisi uygulanabilir. Bu konuda tam bir fikir birliği yoktur. Bazı doktorlar yan etkileri (kemik erimesi ve aritmi) nedeniyle supresyon tedavisi önermezken bazı hekimler 6-12 aylık tedavinin sonucunda ultrasonografi ile nodülün küçülüp küçülmediğine bakmayı daha doğru bulmaktadır. Bu süre içinde hastanın TSH seviyesi 0.1-0.3 Mu/l arasında tutulur. Küçülme varsa ilaç kesilir ve 6 ay sonra nodül çapı kontrol edilir. Nodülün tedaviye rağmen büyümesi halinde hataya tekrar biopsi yapılması veya nodülün çıkarılması gerekir.
Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |