Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*
  • Ana sayfa
  • Makaleler
  • Aile
  • DENGESİZ ERKEK SENDROMU (Irritable Male Syndrome)
Geçenlerde ikisi öğretim üyesi dört eski arkadaş bir akşam yemeğinde bir araya geldik. Neredeyse on yıldır görüşmüyorduk. Gözünüzde canlandırmanız için söylüyorum, saçları dökülmüş, hafif göbeklenmiş evli barklı dört erkek... Hoş beşten sonra konu her zamanki gibi sağlık sorunlarına geldi, önce yüksek tansiyon, sonra bel ağrıları, en son da dünya kupası maçları konuşuldu. Konu dönüp dolaşıp Konya Selçuk Üniversitesi’nde meslektaşının boğazını kesen profesöre geldi. Ben gazetelerdeki resminin aklı başında bir adammış izlenimi verdiğini söyledim. Doğrusu “aşk” dediğimiz olayın Ferhat’a dağlar deldirdiğini bilsem de “birini öldürecek” duruma gelmeyi düşünemem. En kıdemlimiz olaya bir de cinayeti işleyen profesörün gözüyle bakmak gerektiğini söyleyince şaşırdık. Devamında kendisinin de iki yıl önce eşinden ayrıldığını ve şu an genç ve güzel bir yengemiz olduğunu öğrendik. "Geçen hafta ona bir araba hediye ettim" dedi. Tutumluluğuyla tanın arkadaşımızın bu cömertliği ikinci kez şaşırmamıza neden oldu.   
Hepsi cinayet işlemiyor veya arkadaşımız gibi sevgilisine araba hediye etmiyor ama ileri yaşlarında kendilerinden beklenmeyen davranışlar sergileyen erkekler olduğunu biliyoruz. O güne kadar dengeli biri olarak bilinen bu adamlar ne oluyor da birden yoldan çıkıyorlar? Basit bir uçkuruna sahip olamama olayı mı söz konusu yoksa altta yatan başka bir neden mi var? Tıp dilinde orta yaş üstü erkeklerde ortaya çıkan bu garip duruma Dengesiz Erkek Sendromu (Irritabl Male Syndrome) deniliyor.  
 
Akrabalarımız olan diğer primatlarda da vardır ama başın alın bölgesi insanlarda öne çıkık ve belirgindir. Bizi hayvanlardan ayıran “akıl-muhakeme” dediğimiz şey kaşlarımızın üzerindeki bu ön beyin bölgesinde bulunur. Köpeğim Çeto akşam yürüyüşünde dişi bir köpek gördüğünde hemen yanına gidip poposunu koklar, sonra kimse bana bakıyor mu, etraftan ayıp olur mu diye düşünmeden malum harekete geçer. Sebebi orbitofrontal korteksinin yeteri kadar gelişmemiş olmasıdır. Yürüyüşte karşıma çıkan güzel bir kadın benim de ilgimi çeker. Çeto’dan farklı olarak karşı cinsten gelen uyarılar alın bölgemde değerlendirmeye alınır, “Ben evli bir erkeğim, kız çok genç ben yaşlıyım, herkes ne der, ya karım duyarsa” gibi çeşitli muhakemeler yapıldıktan sonra derin bir iç çekip yola devam ederim.
 
Pankreas bezimiz nasıl çalışmıyorsa, cildimiz nasıl buruşuyorsa, gözlerimiz nasıl bozuluyorsa beynimizin “muhakeme kısmı” da yaşlanabilir/hastalanabilir. Archives of Neuorology dergisinde yayınlanan bir vakayı hatırlıyorum (1). 40 yaşlarında, o güne kadar aklı başında davranışlar sergileyen bir öğretmen birden bire genç kızları taciz etmeye, çocuk pornosu sitelerine girmeye başlıyor. Karısı durumun farkına varıyor, kavga gürültü sonrası ayrılıyorlar. Adam uslanmayınca taciz suçundan hüküm giyiyor. Hapse girmeden bir gün önce şiddetli baş ağrısıyla acile gidiyor, bu arada doktora “ev sahibine tecavüz etme fikrini aklından çıkaramadığını” söylüyor. Çekilen beyin tomografisinde beynin ön lobunda büyük bir tümör bulunuyor. Öğretmen ameliyata alınıyor ve sonrasında hem baş ağrısı hem de sapkın istekleri kayboluyor. Bir süre sonra gene sapıtınca yeniden beyin tomografisi alınıyor ve tümörün nüks ettiği görülüyor. 
 
Beynin “akıl-muhakeme” kısmının tek hastalığı tümörler değildir. Bir kere yaşlanma dediğimiz şey her organı olduğu gibi orbitofrontal beyin bölgesini de zayıflatır. Yaşlandıkça biraz çocuklaşmamız bu yüzdendir. Buna ilaveten sigara içer, yağlı yemekler yer, spor yapmaz ve kilonuza dikkat etmezseniz aynı kalp damarlarında olduğu gibi beyin damarlarında da erken yaşta plaklar ve minik tıkanmalar ortaya çıkar. “Andropoz” dediğimiz testosteron hormonunun azalmasına bağlı sertleşme sorununu da buna eklerseniz gözünüz iyice döner ve meslektaşınızı bıçaklama veya kızınız yaştaki öğrenicinize araba alma riskiniz artar. 
 
Yazılarımı işe yarayacak birkaç pratik öneriyle bitirmeye dikkat ederim. Dengesiz Erkek Sendromu’ndan muzdarip erkeklerin en önemli özelliği “değiştiklerini kabul etmemektir.” Bu yüzden onlara şöyle yap böyle yap demenin bir âlemi yok. Buna karşın kocasının davranışlarından şüphelenen eşlere birkaç önerim olabilir. 
1-Dengesiz Erkek Sendromuna giren erkekler daha alıngan, gergin, endişeli ve öfkeli olurlar. Bazıları içe dönük, depresif bir görünüm sergilerken bazılarında sertlik ön plandadır. Bir uçtan öbürüne savrulup, birkaç gün sessiz kuzu- birkaç gün kurt olabilirler.   
2-Kocanız sizi sevdiğini söylüyor ancak sizinle hiç sevişmiyorsa ortada bir sorun var demektir. Erkeklerde yaş ilerledikçe testosteron hormonu azalır. Evliliğinizin ilk yıllarındaki heyecan ve sıklıkta olmayabilir ancak asgari bir cinsel beraberliği sürdürmek için elinizden gelen çabayı gösterin, erkeğinizin dükkanı kapamasına izin vermeyin. 
3-Testesteronun düşmesi ve hareketsizlik kilo almaya neden olur. Fasit bir daireye giren erkek yağlandıkça testosteron azalır, testosteron azaldıkça hareket azalır ve daha çok kilo alınır. Testosteronu artırmanın en basit ve sağlıklı yolu kas kütlesini artırmaktır. Bu yüzden kocanızı düzenli spor yapmaya, ağırlık kaldırmaya teşvik etmek menfaatiniz icabıdır.
4-İnsanoğlu (erkek dişi fark etmez) bağlanmaya programlanmıştır. Bebekken annemize bağlanırız, ilk okulda hemcinsimiz sınıf arkadaşımıza, sonra aşık olur sevgilimize bağlanırız ve en son da eşimize bağlanırız. Annemizin kucağında, arkadaşımızla misket oynarken, sevgilimizle yatarken ve eşimizle çocuklarımızı severken hep oksitosin hormonu salgılarız. Kocanızla birlikte olmaz, birlikte birşeyler yapmaz, sosyal faaliyetlerde bulunmaz, artık herkes kendi yoluna derseniz bağımlısı olduğu oksitosin hormonununu bir başkasından temin etmeye çalışabilir.      
5-Unutmayın, erkekler fazla yalnız bırakılmaya gelmez. İçgüdüleri onları giderayak dünyada bir kaç genetik iz daha bırakmaya teşvik edebilir. Benden size tavsiye çok sıkboğaz etmeyin ama kocanızın günün herhangi bir saatinde nerede olduğunu ve ne yaptığını bilin. 
6-Sigara içiyorsa bırakmasını, alkol alıyorsa haftada bir gün iki kadeh seviyesine indirmeye çalışın. 
Benden bu kadar… Dengesiz Erkek Sendormu’yla bir şekilde tanışmış olanlar tecrübelerini, varsa önerilerini bizimle paylaşırlarsa çok memnun oluruz. 
 
(1) Burns, J. M., &Swerdlow, R. H. (2003) Right orbitofrontal tumor with pedophilia symptom and constuctional apraxia sign. Archives of Neurology, 60, 437-440.
 
15 Temmuz 2014 Salı / 11023 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2023 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895