Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*

Bugünkü Habertürk Gazetesi'nde “Zeytinyağının sırrı çözüldü” başlıklı bir yazı var (27 Ekim 2014). Bilimsel çalışmaların nasıl yanlış yorumlanabileceğini göstermesi açısından güzel bir örnek olduğu için sizinle paylaşmak istedim. Prof. Neva Çiftçioğlu makalesinde ABD'de yapılan bir çalışmaya (1) atıfta bulunuyor ve yazısını “Zeytinyağı tüketenlerde kalp krizinin yüzde 30 daha düşük olduğu savunulmakta” diyerek bağlıyor. Okuyanlar eminim bundan böyle daha çok zeytinyağı tüketecek, sabah ekmeklerini zeytinyağına banmakta tereddüt etmeyecekler. (Bardağa koyup içenleri bile biliyorum.) Oysa bahsedilen araştırmanın Sayın Çiftçoğlu'nun yazdıklarıyla hiç alakası yok. Basitçe anlatayım; Illinois Üniversitesi bilim adamları sıçanların kalbini yerinden çıkarıp bir kısmını palmitat, bir kısmını da oleat içeren bir ortama yerleştirmiş ve kasılma güçlerini ölçmüşler. Sonuçta oleic acid içinde bulunan sıçan kalpleri palmitat içindeki kalplerden % 25 daha güçlü kasılmış. Hepsi bu... Nerede zeytinyağı, nerede kalp krizi, nerede % 30 kalp krizi riski azalması?

Bir zeytin ülkesinde yaşadığımızı, bol miktarda zeytin ve zeytinyağı üretimi olduğunu ve bunların bir şekilde satılması gerektiğini ben de biliyorum. Ben de Sayın Çiftçioğlu gibi zeytin ağaçlarını seviyorum ancak bu gerçek bize bilimsel çalışmalardan içeriklerinde olmayan sonuçlar çıkarma hakkını vermez.

Çalışmada kullanılan oleic acid başta ceviz olmak üzere pek çok bitkisel tohumda (ve zeytinyağında da) bulunan bir tekli doymamış omega 9 yağ asididir. Bu araştırmada sıçan kalpleri zeytinyağına değil “oleic acide” maruz bırakılıyor. İkisi arasında çok fark var, zeytinyağına oleic acid var ama aynı zamanda doymuş yağ da (100 gramında 13.8 gram) var. İkincisi, çalışmada ölçülen sıçan kalp kaslarının kasılma gücünün kalp krizi riskiyle hiç alakası yok.

Dostlarım, zeytinyağındaki oleic acid boğazınızdan aşağı iner inmez hiç şekil değiştirmeden doğrudan kalçalarınızdaki yağ depolarına ve sellülitlerinize gider. Karnınızda, göbek çevrenizde biriken yağın çoğu işte bu oleic asittir (2). Bilim insanlarının “yazdıklarının halk tarafından nasıl anlaşılacağı” konusunda daha dikkatli olmaları gerekir. Bu örnekte olduğu gibi gazetelerdeki sağlık haberlerini okurken “acaba bir pazarlama / satış durumu” var mı konusuna dikkat etmenizi tavsiye ederim.

SON SÖZ: Zeytinyağı mevcut yağların içinde en az zararlı olanıdır, kalp krizi riskini hiçbir şekilde azaltmaz ve az tüketilmelidir.

(1) Ryan Lahey, Xuerong Wang, Andrew N. Carley, and E. Douglas Lewandowski. Dietary Fat Supply to Failing Hearts Determines Dynamic Lipid Signaling for Nuclear Receptor Activation and Oxidation of Stored Triglyceride. Circulation, September 2014 DOI: 10.1161/CIRCULATIONAHA.114.011687

(2)Kokatnur, MG; Oalmann, MC; Johnson, WD; Malcom, GT; Strong, JP (1979). "Fatty acid composition of human adipose tissue from two anatomical sites in a biracial community". The American Journal of Clinical Nutrition 32 (11): 2198–205. PMID 495536.

27 Ekim 2014 Pazartesi / 5903 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895