|
Gingko ağacını ve yapraklarının şeklini severim. Bu kadim ağaç bize tarihin derinliklerinden taaaa dinazorlar döneminden miras kalmıştır. Bu kadar eski bir bitkiyle insan soyunun içli dışlı olması normaldir. Atalarımız muhtemelen bu ağacın dallarında yaşadılar, sürgünlerini ve taze yapraklarını yediler. Şüphesiz bir bitkinin tarihin çok eski dönemlerinden beri var olması onun insan sağlığı için yararlı olduğu anlamına gelmez. O zaman ne yapacağız? Bağımsız kuruluşların yaptığı bilimsel çalışmalara göz atacağız ancak bu esnada ilaç firması desteğiyle yapılan çalışmalara karşı uyanık olacağız. Firmaların, ürettikleri ilaçların olumlu etkisini pireyi deve yapma misali davul zurnayla ilan ettiklerini, olumsuz etkileri görmezden geldiklerini veya pek çok vitamin preparatında “bunca yıl faydalı dedik ama aslında faydasızmış” demeyi bir türlü beceremediklerini biliyoruz.
Aklınızda bulunsun, bir bitkinin veya ilacın hem seks gücünü artırdığı, hem kalp damarlarını açtığı, hem ömrü uzattığı (listeyi uzatabilirsiniz) söylenirse "Ben almayayım, teşekkür ederim" demenizde büyük fayda var. Gingko Bloba hakkında yapılan en büyük çalışmalardan biri Kasım 2008’de JAMA dergisinde yayınlandı (1). Yaş ortalaması 79 olan üç bin üstünde Amerikalıya hafıza testleri yapıldı ve % 15’inde hafif derecede hafıza bozukluğu saptandı. Daha sonra grup ikiye ayrılıp yarısına günde 120 mg (2x1) Gingko Bloba ekstresi yarısına ise boş ilaç (plasebo) verildi. Altı yıllık takibin sonunda katılımcılara yeniden hafıza testi yapıldı ve görüldü ki Ginko Bloba alanlarla boş ilaç (plasebo) alanlar arasında hiçbir fark yok. Gingko Bloba’nın söylendiği gibi kalp hastalığını engelleyici bir rolü de yoktur. 75 yaşından büyük 3069 hastaya 6.1 yıl süreyle günde iki kez Gingko verildiğinde ne yaşam süresinde ne de kalp hastalığı riskinde herhangi bir değişiklik gözlenmedi. 2010 yılında yayınlanan bir başka çalışma gene Ginko’nun kalp hastalığında hiçbir önleyici rolü olmadığını teyit etti (2). Gingko'nun Alzheimer'i engelleyici bir rolü olmadığı gibi Alzheimer olanlarda hastalığın ilerlemesini de etkilemiyor. Toulouse Üniversitesi Bilim Adamları yetmişli yıllarını yaşayan 2854 Alzheimer hastasını iki gruba ayırıp bir gruba Gingko Biloba verdiler, diğer grup tedavi almadı. 5 yılın sonunda Gingko alanlarda hastalığın ilerlemesi açısından hiçbir fark saptanmadı (3). Buna rağmen bazı insanların, özellikle anne babasında Alzheimer olanların “bunamadan korunmak için” mutlaka bir şeyler yapma isteğini anlıyorum. Onlara “Erken bunamak istemiyorsanız her gün en az bir saat spor yapın ve hayvansal gıdaları kesin” dediğimde hafifçe gülümsemelerinden anlıyorum ki yapmayacaklar. Beslenme alışkanlıklarından vaz geçmeden, kendilerini de yormayacak bir tedavi metodu (örneğin Ginkgo Biloba gibi bir hap) olsa ne güzel olurdu! Gene de ısrarla ilaç almak isteyenlere önce çalışmalardan bahsedip sonra “Çok istiyorsanız alabilirsiniz” diyorum. Ginkgo’nun önemli bir yan tesiri yoktur ancak kan sulandırıcı alanlara dikkatli olmalarını tavsiye ederim. Plavix, heparin, warfarin (coumadin) gibi ilaçlarla İbuprofen grubu başta olmak üzere romatizma ve ağrı kesici ilaç alanların (nosteroid antienflamatuar) beraberinde gingko bloba alması kanama riskini artırabilir.
(1) http://jama.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=182920
(2) http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20123670
(2) Bruno Vellas, Nicola Coley Long-term use of standardised ginkgo biloba extract for the prevention of Alzheimer's disease (GuidAge): a randomised placebo-controlled trial. The Lancet Neurology. Volume 11, No. 10, p851–859, October 2012
Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |