YENİ ÜRÜNLERE DİKKAT! 

HİNDİSTANCEVİZİ YAĞI -I

Beslenmenin globalleşen yeni dünyadan etkilenmemesi imkânsız. Dünyanın öbür ucunda üretilen tohumlar, yabancısı olduğumuz yağlar, sebzeler, bitkiler birer birer pazarımıza giriyor. Önce kinoa geldi sonra Hindistan cevizi yağı, arkasından amarant, diğerleri sırada… 

Çeşitliliği destekliyorum, aldanmamak ve “üretici firmaların” dolduruşuna gelmemek kaydıyla değişik lezzetler deneyebilirsiniz. Şunu unutmayın ki piyasaya sunulan her yabancı ürünün arkasında uluslararası bir firma (veya firmalar) ve reklama ayrılan büyük bütçeler var. Bu firmalar ürünlerini övme şartıyla araştırma yapan kuruluşları (ve kitap yazan doktorları) cömertçe destekliyor, aracılar vasıtasıyla sosyal medyada yer alıyor, yazılı ve görsel basına “reklam görünümünde olmayan reklamlar” veriyorlar. Ürünlerinin, halkın çok korktuğu Alzheimer, kanser, kalp krizi gibi rahatsızlıklardan birine iyi geldiğine dair kanıtlanmamış iddiaları yaymaya da özellikle dikkat ediyorlar. 

Ben küçükken kahvede, camide, yanındaki adamdan duyduğu “mucize iyi olma” hikayesine inanarak sıhhatli olmanın formülünü bulduğunu sananlar vardı. Günde iki baş soğan yiyenleri, dört diş sarımsak yutanları hala görüyoruz. Günümüzde de bir iki kitap okuyarak sağlığın ilmini çözdüğünü sananlar var. Maalesef bu iş o kadar basit değil... Bir besin maddesinin yararlı olup olmadığına birkaç makaleye ve “falanca doktor dedi-yazdı” lafına bakarak karar verirsek yanılırız. 

Hindistan cevizi yağı faydalı mı?

Bu konuyu ilerde daha ayrıntılı olarak işleyeceğim. Kısaca şunu söyleyeyim, Hindistan cevizinin kendisini yiyenler veya rendesini kullananlar için sorun yok, bir besini olduğu gibi yemekle ondan çıkarılmış yağı yemek birbirinden farklıdır. Hindistancevizi yağı zeytinin yağı veya sütün yağı gibi bir “yağ”dır, diğer yağlar gibi “doğal değildir” ve zararı faydasından çoktur. Zaten bir besin maddesinin yağını çıkarmanız “doğal” yapısını kaybetmesi anlamına gelir. Doğal olan ağacın dalındaki Hindistan cevizi veya zeytindir, sıkıysa koparıp beş on tane zeytin yiyin bakalım… Yağını çıkarmak için bu meyveleri toplar, en basitinden üzerine ağırlık koyar yağının çıkması için bekler, acı suyunu atar yani İŞLERSİNİZ. İşte bu yüzden bir meyveden çıkarılmış hiçbir yağ “doğal” değildir, işlenmiş üründür. Doğal olan yağ, bir meyve, bakliyat, tahıl veya kuru yemişi yediğinizde onunla birlikte aldığınız yağdır. 

Bir besinin faydalı mı zararlı mı olduğunu anlamak için güvenilir bir kaynağa bakarak onu iyi bildiğiniz bir ürünle karşılaştırmanızı öneririm. Gelin hindistancevizi yağını (coconut oil) zeytinyağı ile karşılaştıralım.  

Hindistancevizi yağı:

-100 gramında 86 gram doymuş yağ vardır. (Karaciğeriniz bu doymuş yağı alıp damarları tıkayan kolesterole çevirir, hindistancevizi yağı bu özelliğiyle bitkisel yağların şampiyonudur.) (Hindistancevizi kolesterolü yükseltmez diyenler lütfen bu konuda yazacağım bir sonraki yazımı okusunlar. ) 

-100 gramında 1.800 mg Omega 6 vardır buna karşılık faydalı Omega 3 hiç yoktur. Vitamin ve mineral içeriği SIFIRA YAKIN diyeceğimiz kadar azdır.  

Zeytinyağı: 

-100 gramında hindistancevizine göre çok daha az (14 gram) doymuş yağ vardır. Bu özelliğiyle damarlar üzerindeki olumsuz etkisi hindistancevizine göre çok daha azdır. 

-Vitamin K, vitamin vitamin E ve az miktarda da olsa Demir içerir. 

-100 gramında 9.763 mg Omega 6 yanında 761 mg Omega 3 vardır. 

SONUÇ: 

Dostlarım, yukarıda gördüğünüz gibi hindistancevizi yağının zeytinyağına hiçbir üstünlüğü olmadığı gibi zararlı olma ihtimali de daha yüksektir. İlla yağ yiyecekseniz bari kendi memleketinizin zeytinyağını yiyin.