Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*
Tetkik sonuçlarına bakıp “Prostat kanserinden ölmeyeceksiniz” dediğim hastam “Aman Murat Bey, inşallah deyin” dedi. Her temenninin, gelecekle ilgili her planın sonuna “inşallah” kelimesini ekleme alışkanlığının arkasında gökyüzünü kızdırmama arzusu ve “korku” vardır. Korku karanlıktan daha doğrusu bilinmezlikten gelir. Atalarımız milyonlarca yıl önce ormanlarda-savanlarda yaşarken vahşi hayvanlardan, doğal afetlerden, yıldırımdan, düşman kabilelerden ve daha pek çok şeyden korkarlardı. Farkındaysanız hastalıkları saymadım çünkü o zamanlar hastalık, mikrop, kanser, kalp krizi diye bir şey yoktu. Tüm olumsuzluklar, çekemeyenlerin hasedinden, bedduasından, kötü ruhlardan, nazardan, cinlerden geliyordu. Sevdiğimiz bir kişi hastalandığında “Allah sevdiklerini imtihan eder” diyor, felaket sevmediğimiz birinin başına geldiyse “Allah belasını verdi” deyip sorumluluğu gökyüzüne atıyorduk. Hastalık olmadığı için koruyucu önlem ve tedavi diye bir şey de yoktu, gaipten gelen felaketlerden korunmanın tek yolu gene gaipteki koruyucuya yalvarmaktı, hala ellerimizi gökyüzüne açıp “bizi yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığın kötülüğünden, düğümlere üfleyen nefeslerin kötülüğünden, hased eden hasetçilerin kötülüğünden kurtarmasını istiyoruz (Felak suresi). 
Tıbbın her şeyin çaresini bulduğu iddiasında değilim ancak bin yıl önceye göre oldukça iyi durumdayız, en azından bazı hastalıkların gaipten gelmediğini, yüzümüze hapşıran  kişiden mikrop aldığımızı veya şeker hastası olmamızın nedeninin komşu teyzenin nazarı veya Allah'ın bizi imtihan etmesi değil çok yememiz olduğunu biliyoruz. Bilim ilerledikçe, bilinmedikler bilinir oldukça, ihtimaller hesaplanabilir hale geliyor, korku da kısmen azalıyor.  Bir örnek vereyim; genç yaşlardan itibaren tamamen bitkisel beslenir, yağ ve şeker yemezseniz en kem gözlü komşunuz da nazar etse kalp krizi geçirmezsiniz. Hastama “prostat kanseri olmayacaksınız” dememin nedeni de artık prostat kanseri hakkında daha çok şey biliyor olmamız. Bilim bize 60 yaşına gelen bir erkeğin PSA değerinin 1.0'in altında olması halinde o kişinin prostat kanseri olmayacağını (riskinin % 1'in  altında olduğunu) söylüyor (1). Ben de bu yüzden hastama inşallah demeden prostat kanserinden ölmeme garantisi veriyorum. 
Dostlarım, hastalıklardan korunmak için “inşallah” temennisinde bulunmak, sabah akşam dua etmek, muska takmak, adak adamak bir yoldur. Ne kadar işe yarar bilmem. Öbür yol bilimin önerileri doğrultusunda yaşamaktır. Örneğin prostat kanseri için konuşacak olursak bitkisel beslenenlerde prostat kanseri % 35 daha az  görülür (2,3). Peyniri, yoğurdu, eti, tavuğu ne kadar erken yaşta keserseniz prostat kanseri riskiniz o kadar düşük olur. Prostat kanseri teşhisi almış bir erkek beslenme şeklini değiştirerek (Bitkisel beslenerek) hastalığın metastaz yapmasını, hızlı gelişimini engelleyebilir (4). 
İnşallah hiçbiriniz kanser olmazsınız. Amin. 
 (1) Sigrid Carlsson. Influence of blood prostate specific antigen levels at age 60 on benefits and harms of prostate cancer screening: population based cohort study. BMJ 2014;348:g2296
(2) Tantamango-Bartley T, Knutsen SF, Knutsen R, et al. Are strict vegetarians protected against prostate cancer? Am J Clin Nutr. Published online November 11, 2015.
(3) DEAN ORNISH INTENSIVE LIFESTYLE CHANGES MAY AFFECT THE PROGRESSION OF PROSTATE CANCER. Journal of the Urology. September 2005Volume 174, Issue 3, Pages 1065–1070
(4) Lawrence W. Mróz, Men, Food, and Prostate Cancer: Gender Influences on Men’s Diets. Am J Mens Health March 2011 vol. 5
 
10 Temmuz 2016 Pazar / 7906 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895