Hiçbir şikayeti olmayan hastalara kolesterol yüksekliğinin zararlı olduğunu anlatmakta güçlük çekiyorum. Banyonuzdaki lavabonun gideri iyice tıkanmadan sorunun farkına varmazsınız. Kalp damarları da aynı böyledir; tıkanıklık, yüzde elli-altmışı geçmeden herhangi bir  şikayete neden olmaz. Herhangi bir şikayetiniz olmadığı için de kolesterol değerlerinin yüksek olmasına aldırış etmeden yılları geçiriverirsiniz. Şimdi lütfen en son yaptırdınız kolesterol ölçümünüzü çıkarıp kaç olduğuna ve aşağıdaki tabloda nereye tekabül ettiğine bakın. 40 yaşları civarında bir kişinin diyelim total kolesterolü 260 mg olsun. Hemen sağında göreceğiniz gibi  bu kişinin  kalp damarında yarı yarıya tıkanıklık olma şansı % 60’dır ve büyük ihtimalle bu kişinin hiçbir şikayeti yoktur. (Ta ki plak bir zorlamayla yırtılana kadar...)   

Kolesterolünüzü, ilaçla değil ama perhiz yaparak mümkün olduğu kadar aşağı indirmeniz menfaatiniz icabıdır. Kolesterolün fazla düşük olmasının vücuda zarar vereceği iddiası doğru değildir.  Finlandiya'da yapılan bir çalışmada ( The Helsinki Businessmen Study ) herhangi bir rahatsızlığı olmayan 3.227 kişi tam 46 yıl takip edilmiştir (1). Bu süre içinde toplam 1.773 kişi çeşitli nedenlerle hayatını kaybetmiştir.  Bu kişiler içinde en uzun yaşayanlar takip süresince kolesterol seviyesi en düşük olanlar olmuştur. (Toplam kolesterol seviyesi 154 miligram altında olanlar.) Kolesterol seviyesi yükseldikçe ölüm oranında belirgin artış görülmüştür. Çalışmadan elde edilen bir başka sonuç şudur: düşük kolesterol sadece yaşamı uzatmakla kalmamış bu kişiler yaşlılık dönemlerinde fiziksel ve zihinsel fonksiyon açısından daha sağlıklı olmuşlardır. Tüm hayvansal gıdalarda kolesterol vardır. Vücudumuz kolesterolün büyük bir kısmını (%80)  gene hayvansal gıdalardaki doymuş yağlardan kendisi yapar. Bu yüzden kolestrolü düşürmede ilk olarak yoğurt, peynir, et, tavuk gibi hayvansal gıdaların kesilmesi esastır. Sıvı yağlar (zeytinyağı dahil olmak üzere)  az da olsa kolesterolün yükselmesine katkıda bulunurlar. Aynı şekilde beyaz un başta olmak üzere işlenmiş-rafine yiyecekler ve şeker hem kolesterolü yükseltir hem de kolesterolden bağımsız olarak kalp damarlarının tıkanmasına katkıda bulunurlar. 

Dostlarım,  gelecekte kalp damar hastası olmak istemiyorsanız, yaşlılık günlerinizde rahat etmek istiyorsanız –HDL’niz yüksek olsa bile- kolesterolünüzün mümkün olduğu kadar düşük olmasına çalışın.

(1) Laura Hyttinen, Effect of Cholesterol on Mortality and Quality of Life up to a 46-Year Follow-Up. The American Journal of Cardiology. September 1, 2011Volume 108, Issue 5, Pages 677–681

 

40 YAŞ ALTINDA BİR ERKEKTE KOLESTEROL SEVİYESİNE GÖRE ANA KALP DAMARLARINDAN BİRİNDE % 50 VE ÜZERİNDE TIKANMA OLMA ŞANSI
Cholesterol (mg/dL)		Darlığın % si
200’den az		20
201-225		38
226-250		48
251-275		60
276-300		77
301-350		80
350’den çok		91