Geçen gün gazetelere göz gezdirirken birdenbire Sağlık bakanlığı yetkilileri ile aynı şeyin peşinde olduğumuzu fark ederek şaşırdım; onlar da ben de insanların daha az ilaç kullanmasını istiyorduk. Tabi arada küçük bir fark vardı; ben lüzumsuz ilaç kullanımını önlemeye çalışırken bakanlık (İMF ve bütçe talimatları doğrultusunda) yararlı-yararsız bütün ilaçların kullanımını azaltmaya çalışıyordu. (2006 ilaç giderlerinin 4.9 milyar YTL olması bekleniyor). Laf aramızda ellerinden gelse, bir genelge yayınlayıp “Devlet hiçbir ilacı ödemeyecek..” deyip işin içinden çıkacaklar ama bunu yapamadıkları için çeşitli zorluklar çıkararak kullanımı azaltmaya çalışıyorlar.             Bakanlık kolesterol düşürücü ilaçlarının bedelini ödemek için hastanın laboratuar tetkikinde kolesterolünün belirli bir seviyenin üzerinde olmasını istiyor. İlaca yeni başlayanlar için bu isteğin bir mantığı olabilir ama tedavi altındaki hastalar ne yapacaklar? Devlete belgelemek için ilaçlarını bırakıp, bir süre yağlı yemekler, salam, sucuk, sosis yiyerek kolesterollerini yükseltmeleri gerekiyor. “Bu kararın hikmeti ne ola ki?” Diye düşünüp dururken yolumun üzerindeki dispanserinin önünde kuyrukta bekleyenleri görünce “ışık yandı”. Büyüklerimiz bu işi bilerek yapmış olabilirlerdi.!             Diyelim kolesterolünüz yüksek ve ilaç yazdırmak için sabahın köründe sıraya girdiniz. Biliyorsunuz, kolesterolü düşürmenin yollarından biri spor yaparak yağı (ve  kolesterolü) yakmak. Bir saat ayakta beklemekle en az 200 kalori yakarsınız ki kolesterolün % 1-3’ü gider. Doktor size kolesterolünüzü ölçtürmeden ilaç yazamayacağını söyleyince kös kös eve dönüp ertesi gün aç karnına tetkik yaptırmak için sıraya girersiniz (200 kalori daha gitti). Bu arada sinirlerip vır vır konuşur, bakanlık ve hükümet hakkında en iyi dileklerinizi sunarsınız (100 kalori daha gitti). Ertesi gün sonucu alıp tekrar doktor sırasına gidersiniz (200 kalori) ve bir bakarsınız ki hem biraz kilo vermişsiniz hem de kolesterol seviyeniz normale inmiş..  Esasında bu kolesterol operasyonunu için benim daha kestirme bir önerim var. Bence kolesterol ilacı almak isteyenler kolesterollerini düşürmek için diyet ve spor yaptıklarını doktorlarına ispat etsinler. İşsizlik azaldı, ekonomi rayına oturdu diye bütün gün ye iç yat, sonra da kolesterolüm yüksek diye ilaç iste. İşte bu olmaz. Bence ilaç isteyenler laboratuar tahlillerine ilaveten bir de mahalle kasabından “aylık et tüketim raporu” ve muhtarlıktan her gün en az yarım saat koştuklarına dair “spor belgesi” almalılar. Ayda iki kilodan fazla et tüketenlere ve muhtarlıktan düzenli yürüdüğüne dair yazılı belge getirmeyenlere ilaç verilmesin...             Şaka bir yana sağlık kuruluşlarında çalışan meslektaşlarımın yerinde olmak istemezdim. Bir yandan genelgelerle yapılan dayatmalar bir yandan halka bu mantıksız kararı izah etmenin güçlüğü, işleri oldukça zor...             Kolesterol ilaçlarının gerekli gereksiz kullanıldığı ve bu konuda büyük bir israf olduğu fikrine katılıyorum. Kolesterolü diyetle düşürmek daha yararlı bir metottur. Ancak bunu önlemenin yolu yasaklar koyarak doktorlarla hastaları karşı karşıya getirmek olmamalı. Sağlık bakanlığının, mantık sınırlarını zorlayan yasaklar koymak yerine doktorları ve halkı kolesterol ilaçları konusunda bilgilendirecek bir kampanya yapması daha yararlı olacaktır....