|
İnsanların çoğu “kan” görmekten hoşlanmaz. Bunun evrimin bize kazandırdığı, hayatta kalmamızı sağlayan yeteneklerden biri olduğunu düşünüyorum. Kanamanın önemini bilmeyen küçük çocuklar bile bir yerleri kanadığında (canları yanmasa da) korkar, ağlamaya başlarlar. Ağız ve burundan gelen kanamalar daha kolay fark edilir ama büyük aptesteki kan uzun bir süre gözden kaçabilir. Pek hoş bir şey olmasa da pek çok insanın tuvaletini yaptıktan sonra dönüp bakma alışkanlığı olduğunu biliyorum. Takıntı haline getirmemek şartıyla ara sıra tuvalete bir göz atmakta fayda olduğunu söyleyebilirim. Dikkat!... “Bugün yumuşaktı, bugün yeşildi, niye kabız oldum acaba?” diye her değişikliği kendinize dert ederseniz hem sizin huzurunuz kaçar hem de etrafınızdakileri rahatsız edersiniz. Büyük apteste kanı birkaç şekilde görebiliriz. Bazıları tuvalet haznesindeki suyun kırmızı pembe rengini fark eder. Bazılarının büyük aptes üzerine bulaşmış kırmızı kan dikkatini çeker. Kanın parlak kırmızı renkte olması kanamanın mideden değil de bağırsaklardan geldiğini göstermesi açısından önemlidir. Büyük aptesin katran gibi siyah renkte olması da kanama belirtisidir; kanın bağırsaklardan değil daha yukardan, örneğin mideden geldiğini anlarız. Kırmızı renkte kanama hemoroitlere (basur), anüs etrafındaki çatlaklara, barsak içindeki polip veya kansere, barsak içinde oluşmuş divertükül dediğimiz minik ceplere veya imflamatuar barsak hastalıklarına bağlı olabilir. Büyük aptesimde kırmızı kan gördüm ne yapayım?
A-Ailede barsak kanseri yoksa, B-40 yaşından küçükseniz ve C-Hemoroit paketleri elinize geliyorsa veya doktorunuz hemoroiti gözle görüyor veya elle hissedebiliyorsa daha ileri bir tetkik (kolonoskopi) gerekmeyebilir.
1-Tuvalet alışkanlığınız gayet düzenli iken birkaç haftadan uzun süren kabızlık veya ishal olması 2-40 yaş üstündeki kişilerde durduk yere kansızlık (anemi) ortaya çıkması. 3-Sebepsiz kilo kaybı ve halsizlikler olması. 4-Kalem şeklinde ince dışkılama olması. 5-Tuvaletin sonunda barsakların tam olarak boşalmadığı hissi.
KALIN BARSAK KANSERİ Kalın barsak kanserleri (kolon kanseri olarak da adlandırıyoruz) başka hiçbir belirti vermeden ilk bulgu olarak kanlı büyük aptesle kendisini gösterebilir. Sıklığı gittikçe gittikçe artan kanser türlerinden birisi olup ülkemizde akciğer ve meme kanserinden sonra üçüncü sırada gelir. Araştırmalar kanser hastalarının yarısından çoğunun şikayetlerin ortaya çıkmasından sonra bir iki ay kadar beklediklerini göstermiştir. Kalın barsak kanserlerinde bu süre 4-5 ayı bulabilmektedir. 500 kanser hastası üzerinde yapılan çalışmada hastalara ilk belirtilerden sonra neden bekledikleri sorulduğunda, yarısı bulguların kendiliğinden kaybolmasını beklediklerini, kalan yarısı da belirtileri önemsemediklerini bu yüzden ağırdan aldıklarını söylemişlerdir. Kalın barsak kanserinin oluşumunda beslenme alışkanlıkları çok önemlidir. Çok yağlı, etli, kızartmalı, şekerli yiyeceklerle beslenen, sebze meyveyle, lifli yiyeceklerle arası iyi olmayan kişilerde kolon kanseri gelişme riski yüksek bulunmuştur. Erken teşhis edilirse tedavisi mümkün, oldukça kolay olan bir hastalıktır. Kalın barsak kanserinin bir özelliği çoğunun küçük bir polip şeklinde başlayıp sonra kansere dönüşmesidir. Bazı polipler düz yani sapsız bazıları ise bir sapla barsak duvarına bağlıdır. Tabi ki her polip barsak kanserine dönüşecek diye bir şey yok, elli yaşın üzerindeki insanların nerdeyse yarısında barsaklarda polip bulunur. Basit bir kolonoskopi işlemiyle poliplerin alınması ilerde kansere dönüşme potansiyelini önler. İşte bu yüzden kolonoskopi işlemini çok önemsiyorum. Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |