Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*
İkisi de aynı kapıya çıkar demeyin, “Hüseyin Üzmez” olayı dindar bir insanın günümüz normlarına göre ahlaklı olmayabileceğini gösteren iyi bir örnek oldu. Tartışılan adli tabip raporunun veya mahkeme kararının aslında hiçbir önemi yok. Üzmez’in bir sübyancı olup olmaması, ceza alıp almaması da önemli değil. Bu olay “dini doğrular” ile “günümüz ahlak kuralları” arasındaki çelişkiyi gözler önüne sermesi, dindar olmakla iyi ahlaklı olmanın aynı şey olmadığını göstermesi açısından önemli.
            Kuran ve sünnetin değişmez doğrular olduğunu kabul eden birinden Üzmez’in sübyancılık yaptığını kabul etmesini bekleyemeyiz. Öyle ya, Hz. Muhammed bir kız çocuğu ile evlenebildiğine göre Üzmez de 14 yaşındaki kızla cinsel yakınlaşmaya girebilir!.. Nitekim kendisi de Hz. Ayşe’nin peygamberle evlendiğinde 9 yaşında olduğundan bahisle “Ben dinime bakarım, gerisi benim için önemli değil” demiştir. Salıverilen eşini almak için giden Ayşe Üzmez’in yüzündeki gülümsemenin sebebi de budur. O, İslami kurallar çerçevesinde kendisinden 52 yaş büyük kocasının birden fazla karısı olabileceğini ve bunlardan birisinin de 14 yaşında olabileceğini kabullenmiş durumda, bu yüzden bizim eleştirilerimize gülüp geçiyor...
            Geçen hafta bir gazetede iki dindar mütahitin tele kulağa takılan görüşmelerini okuduk. Kara yollarındaki ihaleden 35 milyar lira avanta alan Müslüman! adam yeminler ederek “namazda niyazda” olduğunu hayatında hiç içki içmediğini, harama uçkur çözmediğini söylüyordu. Onlarda muhtemelen Üzmez’le aynı mantığı yürütüyorlar; kutsal kitapta ihaleden avanta almakla ilgili bir ayet okumadıkları için veya sahabeden “ihalede hile yapmak günahtır” mealinde bir hadis duymadıkları için malı götürmeye devam ediyorlar. Geçen ay da TGRT haberlerde market soygunu yaptıktan sonra “tövbe” eden sakallı çeteyle ilgili bir haber vardı; her soygundan sonra bir araya gelip tövbe ediyor ama sonradan ne hikmetse tövbelerini bozuyorlarmış. Kuranın hırsızlığı yasaklaması bu kişileri durdurmaya yetmiyor, ayetleri işlerine geldiği gibi yorumlayıp, bazılarını öne çıkarıp bazılarını görmezden geliyorlar.   
            Aslında bu durum yalnız bizim değil tüm dinlerin, hatta tüm dünyanın sorunu. Gazetelerde, özellikle Amerika’da papazların çocukları cinsel istismarı ile ilgili pek çok skandal haber yayınlandı. Papa’nın başındaki en büyük sorunlardan birisinin kilise kurumu içindeki sübyancı papazlar olduğunu biliyoruz. Kilisede insanlara daha iyi olmaları için vaaz eden papazlar önemli olanın ahlaklı olmak değil dindar olmak olduğunu düşündükleri için İncili istedikleri gibi yorumluyor, sapkınlıklarını mazur kılacak boşluklar buluyorlar. 
            İşte bu yüzden Üzmez olayı, dini kuralların geçerli ahlak normları ile çelişebileceğini göstermesi açısından yararlı olmuştur. Umarım gençler, neyin doğru neyin yanlış olduğunu, dindar olmakla ahlaklı olmanın her zaman aynı şey olmadığını, dini ezberlere dayanarak çağdaş bir toplum oluşturmanın imkansız olduğunu anlarlar.  
03 Şubat 2009 Salı / 19277 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895