Evrimsel açıdan babalık

            Tüm canlılar kendi soylarını sürdürmek, genlerini bir sonraki nesle aktarmak üzere programlanmışlardır. Bu yüzden hayvanlar âleminin bazı türlerinde yavrunun babayı, babanın kendi yavrusunu tanıması çok önemlidir. Televizyonda izlemişsinizdir, liderliği ele geçiren erkek aslanın ilk işi rakibinin erkek yavrularını öldürmek olur. Amacı, sonraki kuşaklara kendi genlerinin geçmesini garantiye almaktır. Şempanzeler tek eşli sayılmasalar da yavrunun babasını bilirler. Bu yüzden, yavrusunu diğer erkeklerin saldırısından korumak isteyen dişi şempanzeler doğumdan sonra gruptan ayrı yaşarlar. Seks düşkünü Bonobo şempanzelerinde durum farklıdır. O kadar sık partner değiştirirler ki yavrunun babasını bilmek mümkün değildir. Erkekler kendisinden olma ihtimali olan bir yavruya saldırıp soylarının devamını tehlikeye atmayacağı için anne doğumdan sonra topluluktan ayrılmak zorunda kalmaz. Gördüğünüz gibi hayvanlar âleminde bazı türler için babanın bilinmesi ve mevcudiyeti olmazsa olmaz şart iken bazı türlerde önemsizdir. 

            İnsan soyuna gelince, ormanlık alanlardan savanlara çıkan “homo sapiens” için babalık çok önemliydi, dokuz ay hamile kalan, 3 yıl emziren annenin bir babanın yiyecek ve koruma desteği olmadan hayatta kalması imkânsızdı. Bu yüzden insan soyu belki milyonlarca yıl önce anne baba ve çocuktan kurulu aile düzenine geçti. Baba, diğer erkeklerin eşine yaklaşmasını engelleyerek, yetişmesine emek verdiği, gereğinde hayatını tehlikeye atarak korumaya aldığı çocuğun kendi soyu olduğundan emin olmak istedi. Şimdi şu soruya cevap verelim: Günümüz şartlarında, çocuklarımızı vahşi hayvanlardan ve düşman kabilelerden uzak tutacak bir baba korumasına ihtiyaç duyuyor muyuz? Afganistan’da yaşasaydık belki... Çok şükür Cumhuriyet Türkiye’sinde böyle bir korumaya ihtiyaç duymadığımıza göre “evrimsel açıdan” bankadan sperm alarak hamile kalmakta bir mahsur olmadığını söyleyebiliriz.

Tıbbi açıdan bankadan sperm almak

            Gelelim işin tıbbi yönüne; bankadan sperm alarak hamile kalmanın çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığı açısından bazı riskleri olduğu açıktır. Bankaların donörlere sağlık testleri yapmalarına rağmen genetik yolla geçen tüm hastalıkları tespit etmeleri mümkün değildir. Nitekim İngiltere’de aynı sperm bağışçısından alınan spermlerle doğan, kardeş olduğundan habersiz beş çocukta lösemi, bir başka bağışçının çocuklarında da genetik böbrek hastalığı görülmüş. Bu arada sakat veya hasta bir çocuğa sahip olma riskinin normal evliliklerde de olduğunu söylemek zorundayız. Aslan parçası kocanızın büyük babasındaki kötü genlerin çocuğunuza geçmeyeceğini kimse garanti edemez. Anne babanın çocuğun evliliğinde söz sahibi olduğu geçmiş yıllarda eşler birbirinin ailesi, sağlık özgeçmişleri hakkında iyi kötü bir araştırma yapardı. Günümüz gençleri bırakın evlendikleri insanın ailesini araştırmayı bazen anne babaya haber vermeye bile gerek görmüyorlar.    

            Yazdıklarımdan banka spermi ile hamile kalmayı desteklediğim anlamı çıkarılmamalı. Bir çocuğun, ruhsal gelişimi açısından, milyonlarca yıldır olduğu gibi anne baba ve kardeşleri ile birlikte aile ortamında büyümesi kadar sağlıklı bir şey olamaz. Buna karşın şu veya bu nedenle bu imkâna sahip olmayan bayanların sperm alarak çocuk sahibi olma arzularını anlayışla karşılamak gerekir. Şu anda dünyada birkaç milyonun üstünde sperm bankası çocuğu var. Ne yaparsak yapalım bizim ülkede de banka spermiyle hamile kalan bayanların sayısı gittikçe artacak. İlahiyatçıların bu anneleri ve çocukları dışlamak ve huzursuz etmek yerine onlara hoşgörü ile yaklaşmaları daha uygun olmaz mı?