Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*
           Basit bir enfeksiyon bir gözümü iki gün süreyle kapatmama neden oldu. Sağlık sorunu gelmeye görsün, tüm problemler ikinci plana itiliyor, tek hedefimiz bir an önce iyi olmak, ağrıdan veya sakatlıktan kurtulmak oluyor.
            Şurası bir gerçek ki her rahatsızlıktan böyle iki günde kurtulmak mümkün değil. “Kronik” diye tanımladığımız bazı hastalıklar bir geldi mi gitmek bilmezler. Örneğin İnsülin kullanan bir şeker hastası iseniz bu hastalıkla ömür boyu mücadele edeceksiniz demektir. Keza dizlerinizde romatizma başlamış veya kalp damarlarınız daralmışsa bu sorunlardan da tam olarak kurtulmanızın mümkün olmadığını bilmeniz gerekir. Sedef hastalığı, egzama başta olmak üzere pek çok cilt hastalığı da kronik bir seyir izleyebilir; iki gün iyi, iki gün kötü olur, tam iyi oldum derken yeniden hastalanırsınız. Bilen bilir, bazı psikiyatrik sorunlar da böyledir, ömür boyu psikoterapi veya ilaç tedavisi gerektirir.
            Kronik rahatsızlıklarda hastalıkla bir “barış anlaşması” yapılması gerekebilir. Amacınız tam olarak geçmeyeceğini bildiğiniz sağlık probleminizin yaşantınızı engellemeyecek şekilde kontrol altında tutulması olmalıdır. Karalar bağlayıp depresyona girmek, “neden ben?” diyerek hayata küsmek yerine hastalığımıza “Birlikte el ele yaşayalım” dememiz gerekir.
            Barış anlaşmasını şu düşünceyle öneriyorum: ne pahasına olursa olsun hastalıktan kurtulma düşüncesi bazen yanlış kararlar almamıza neden olabiliyor. Diyelim tiroit bezinizde nodüller var. Doktorunuz sizden kontrollerinizi aksatmamak kaydıyla nodüllerinizle anlaşma yapmanızı isteyebilir. “Kanserleşme belirtileri göstermeyin ben de size dokunmayayım” dersiniz. “Ne olur ne olmaz ben bu nodüllerden tamamen kurtulmak istiyorum” demek sizi lüzumsuz bir ameliyata götürebilir. İlk elde belayı def etmiş gibi olursunuz ama neyin karşılığında? Bir türlü verilemeyen kilolar ve hayatınız boyunca yutmak zorunda kalacağınız tiroit ilaçların yan tesirleri...
            Birkaç örnek daha vereyim. Böbreğinizdeki minicik bir taş size hiçbir zarar vermeden yıllarca yerinde durabilir. Doktorunuza ondan kurtulmak için ısrar ederseniz yaptıracağınız bir kırdırma işleminin sonrasında kanala düşen taşlar size oldukça sıkıntılı günler yaşatabilir. Safra kesesi taşları ve polipleri de böyledir. Size hiçbir şikayet vermiyorsa hemen anlaşma yapmak için elinizi uzatın “Ey benim güzel taşım” deyin “Ben seni aldırmayayım sen de müsaade et ara sıra bir sucuklu yumurta yiyeyim.”
            Hastalıktan tam olarak kurtulma düşüncesi kalp hastalarında da çok sık görülür. Kalp damarlarında daralma olan kişiler, sigarayı bırakıp, düzenli spor yapmak, kapsamlı bir yaşam değişikliğine gitmek yerine damarlarına müdahale ettirerek rahatsızlıktan tam olarak kurtulacaklarını sanırlar. Balonla damarı açmak, stent takmak hatta bay-pas operasyonu ile kalp damar hastalığından tam olarak kurtulmak mümkün değildir. Bu işlemlerle ancak varsa şikayetlerinizin geçmesini veya azalmasını sağlayabilirsiniz. Esas tedaviniz sizin hayat boyu yapacağınız diyet ve yaşam değişiklikleri ile olacaktır. Bir diğer deyimle hastalığınızla anlaşma yapmanız kaçınılmazdır. Kalbinize “Ben yaşam tarzımı değiştiriyorum, artık sigara içemeyeceğim, kilo almayacağım, yediklerime dikkat edeceğim, sen de beni rahat bırak” demeniz lazım, aksi takdirde ne yaparsanız yapın, dünyanın en iyi hastanesinde by-pass olun, stent taktırın gene de riskinizi azaltamazsınız.
            Bir anlaşma önerisi de prostatlı erkeklere. 70 yaşın üzerindeyseniz prostatınızla anlaşma yapmanız çok önemlidir. Araştırmalar bu yaştan sonra prostat kanserine müdahale etmenin fazla bir yararı olmadığını gösteriyor. Careful watching-dikkatli takip-ile hastanın herhangi bir müdahale yapmadan gözlenmesi metodu her geçen gün daha çok hastaya öneriliyor. Doktorunuzun izlemeyi önermesine rağmen tam olarak kurtulma hayaliyle prostatınızı aldırırsanız operasyondan sonra başta seks performansınız olmak üzere pek çok sıkıntı peşinizi bırakmayabilir.
            Sonuç olarak bazen “hastalıkla anlaşma yapmak” onunla savaşmaktan daha iyi sonuç verir. Hangi hastalıkla anlaşma yapıp hangisinden kurtulmaya çalışacağınızın kararını tabi ki “doktorunuz” verecektir. Ancak hastanın ve hasta ailesinin olaya yaklaşımı da çok önemlidir. Bunun için sağlıklı yaşam konusunda bilinçli olmak, tüm şıkları ve ihtimalleri dikkatle gözden geçirmek,  konulan teşhisler sonrasında panik yapmadan soğukkanlı bir değerlendirme yapmak çok önemlidir.    
25 Mayıs 2009 Pazartesi / 16474 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895