"Bedeninizde, en derin felsefenizden daha fazla bilgelik vardır."
                                                                            -Friederich Hietzsche-

Yanlışlıkla ilaç içtiğinden şüphe edilerek anne babası tarafından apar topar hastaneye götürülen çocukla ilgili bir haber okumuştum. Acil serviste, mideyi yıkamaya çalışan stajyer doktorun yanlışlıkla hortumu yemek borusu yerine nefes borusuna sokması çocuğun ölümüne neden olmuştu. Aklıma geldikçe içimin acıdığı bu olayın sonu çok daha acıklı... Anne baba eve döndüklerinde aslında çocuklarının ilaç içmediğini anlıyorlar; meğer yanı başındaki boş kutuyu görünce içtiğini sanmışlar...

            Bu olayı neden anlattım; doktorların özellikle acil durumlarda soğukkanlılıklarını kaybetmemesi ve müdahaleden önce dikkatli bir değerlendirme yapması çok önemlidir. Yalnız doktorların mı, bir sağlık sorunu ile karşılaşan herkesin (özellikle anne babaların) aynı soğukkanlı yaklaşım içinde bulunması gerekir. Kalp krizi geçirirken evde oturup bekleyin demiyorum ama yukarda anlattığım örnekte olduğu gibi gereksiz yere acele etmenin bazen fayda yerine zarar vereceğini de unutmamak lazım. Küçük şikayetlerinizde vücudunuzun iyi edici gücüne güvenin ve ona bozulan dengeyi yeniden kurması için biraz vakit tanıyın: “içinizdeki iyileştirici gücü küçümsemeyin.”

            Evrim, tüm canlıları olduğu gibi bizi de yaşamak ve genlerimizi bir sonraki nesle aktarmak üzere programlamıştır. Bu hedefe ulaşmamızı aksatacak bir sorun olduğunda binlerce mekanizma devreye girer ve bizi iyi etmeye-yaşamı sürdürmeye çalışır. Vücut çoğu sorunu siz farkına bile varmadan kendisi halleder; her gün binlerce kanser hücresi, vücudumuza giren binlerce virüs ve bakteri bünyeye yerleşemeden savunma hücreleri tarafından yakalanıp yok edilir. İşte bu yüzden en ufak şikayetinde burnuna fısfıslar boca eden, pastiller emen, hemen ateş düşürücü, ağrı giderci alanları uyarmak istiyorum: “Küçük sağlık sorunlarınızda acele etmeyin, içinizdeki doktora görevini tamamlaması için zaman tanıyın.”