|
Sağlık sorunu olan kişiler, şikayetlerinin nedenini bulabilmek için bir şeylerini ölçmek, rahatsızlıklarını bir şekilde “belgelemek” isterler. Genellikle önce nabız, tansiyon gibi kolay parametreler ölçülür, sonra sıra kan tetkiklerine gelir. Hiç doktora gitmeden laboratuara gidip “Birkaç tetkik yaptırayım bakayım ben de ne varmış” diyen çok hasta gördüm. Bazıları da doktora hiç gitmeden, her altı ay da bir sayfalar dolusu tetkik yaptırmayı alışkanlık haline getirmişlerdir ki her iki tutum da son derece yanlıştır.
1.Bu yolla şikayetlerinizin nedenini bulmanız çok zordur. Çeşitli sorunlarla polikliniklere başvuran hastaların nerdeyse %90’nının tetkiklerinde şikayetleriyle ilgili herhangi bir anormallik saptanmaz. Örneğin başınızdaki ağrının sebebini bulmak için onlarca işlem yaptırır, tomografiler, beyin MR’ları çektirir, gene de hiçbirşey bulamayabilirsiniz. Buna karşılık doktorunuz, basit bir muayene ve birkaç soru sorarak size “migren” tanısı koyabilir. Unutmayalım ki tüm şirketlerin olduğu gibi uluslararası medikal firmaların da amacı para kazanmaktır. Bu firmalar vücudumuzu daha iyi görünür hale getirmek, fonksiyonlarını daha iyi ölçmek için her yıl yeni cihazlar, yeni laboratuar tetkikler çıkarıyorlar. Aslında hepsinin amacı sağlığımız için daha çok para harcamamızı sağlamaktır. Bunun için de (1) Daha çok tetkik yaptırmamızı, (2) Daha çok ilaç kullanmamızı isterler.
2.Boş yere yapılan tetkiklere verilen paralar hem sizin için hem de ülkemiz için bir kayıptır. Laboratuarlara verdiğiniz paraların büyük kısmı, ölçümlerde kullanılan ve “kit” adı verilen kimyasal maddelerin bedeli olarak yurt dışına gider. İlaç dışı medikal malzemelere ödediğimiz para her yıl katlanarak artmaktadır (Geçen yıl 8 milyar dolar.) Bu para imkanları kısıtlı ülkemiz için büyük bir israftır.
3.Kendi başınıza tetkik yaptırıp, sonuçları kendiniz yorumlarsanız, limit dışı değerler yüzünden boş yere endişeye kapılıp uykusuz geceler geçirebilirsiniz. (Bu arada, çok düşük fiyata yapılan paket check-up proğramlarında elinizi verip kolunuzu kaptırmamaya dikkat edin.)
Sakın bu yazdıklarımdan “check-up yaptırmayın” anlamı çıkarmayın, demek istediğim şey şu ki iyi bir doktorun şikayetlerinizi dinleyip sizi muayene etmesi, kendi başınıza yaptıracağınız en geniş laboratuar taramasından bile kıymetlidir. Bu yüzden her türlü şikayetinizde başlangıç noktanız mutlaka “doktorunuz” olmalıdır.
“Tetkik israfı” konusunda özellikle doktorlarımıza çok büyük bir görev düşüyor. Hastadan tetkik isterken bunun hastaya (veya ülkeye) bir maliyeti olduğunu unutmamalı, kendimize “Bu tetkiki yaptırmanın hastama bir yararı olacak mı?” sorusunu mutlaka sormalıyız. “Nasıl olsa özel sigortası var” veya “Nasıl olsa devlet veriyor” veya “Nasıl olsa hasta zengin” diye yaptığımız lüzumsuz sağlık harcamalarının ilerde bize yeni vergiler veya kısıtlamalar şeklinde geri döneceğini unutmayalım.
Tetkik israfını önlemek kısmen sizin elinizdedir. Doktorunuz sizden bir işlem yaptırmanızı istediğinizde eskisi gibi kağıdı elinize alıp gönderdiği yere gitmeyin ona:
1.Bu tetkiki niçin istediğini, yani size ne faydası olacağını.
2.Yaptırmazsanız veya daha ileri bir tarihde yaptırırsanız ne olacağını?
3.Bu tetkikin sağlığınızla ilgili bir riski size zararlı bir yönü olup olmadığını (örneğiş şua almanız gibi) mutlaka sorun.
Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |