|
Mutlulugun resmini yapmak mümkün mü? Hadi söyle sorayim; elinize bir kamera verip mutlulugu gösterin desem neyin fotografini çekerdiniz? Benim aklima hep ilkokul kitabimdan hayal meyal hatirladigim bir resim gelir. Disarida kar var… Masa, birkaç koltuk, bir soba, sohbet eden anne-baba ve çocuklar, büyük anne örgü örüyor, büyük baba gazete okuyor... Daha büyük bir zenginlik, daha büyük bir mutluluk tahayyül edemem.. Benim için mutlulugun resmi; sahip oldugumuz en kiymetli varligimiz “Ailemiz”dir….. Basinda, renkli sayfalarin içinden poz veren, gülümseyen veya televizyon ekraninda öne çikarilmis söhretleri gördügümde hemen aklima “Acaba mutlu bir ailesi var mi?” sorusu gelir. Benim için olmazsa olmaz sarttir bu... Onu seven bir esi... veya çocuklari… Eger yoksa yazik... Isterse Karun kadar zengin olsun... En büyük ödüller, basarilar, birincilikler onun olsun... Kendisini sevgiyle karsilayan bir esi veya kucagina oturmak, sarilmak için firsat kollayan çocuklari, annesi, kardesi, evinde bir bekleyeni, kisaca bir ailesi yoksa.... Tabii ki vefatlar, kayiplar, kalbimizde ki bitmeyen sevgiler konumuz disi.... Bunlari yazmamin sebebi su; çagimizda bir “aile” olmak her geçen gün daha zorlasiyor. Büyük aileler bölünüyor, küçükler ayakta durmakta zorlaniyor... Bosanmalar her geçen gün daha da artiyor… Eski arkadaslarla karsilasildiginda hemen “Aaaa.. inanmam demek onlar da bosandi…” muhabbeti basliyor….. Benim asil bahsetmek istedigim; aile gibi görünüp de esasinda aile olamamak.... Ilkokul kitabinda ki büyük anne ve büyük babayi çoktaaaan kaybettik; modern zamanlarin “gelin kaynana meydan savaslarinda” öldü onlar... Birakin kaynanali evi artik kendi çekirdek ailemiz içinde, küçücük evlerimizde bile aile olamiyoruz... Kizimiz odasinda müzik dinliyor, oglan internette çet yapiyor, anne televizyonda dizi izliyor... Peki baba nerde?.... Babalar geç gelecek; dogudakiler kahvede okey oynuyor, batidakiler is çikisi barda arkadaslarina takilip stres atiyorlar... Bence sorun su; modern çagda bir aile olusturmak, birbirini seven bir ailenin ferdi olmak, eskiye göre daha büyük fedakârliklar gerektiriyor ve maalesef çagimizda artik “kimse bu fedakârligi yapmaya çalismiyor, kendini fedakârlik yapma zorunda hissetmiyor”. Öyle olunca da, yani herkes “Ben” deyince, herkes basini alip gidince de “gerçek aile” olunmuyor.... Eh, ortada bir de maymun gibi taklit ettigimiz bati olunca... Son yillarda ülkemizde de söyle bir pesin kabulün gittikçe yerlestigini görüyorum; “Çocuklar biraz büyüdü mü artik ailelerinden koparlar.. Izledikleri televizyon kanallari, dinledikleri müzik farklidir, onlarin begenileri ile bizim ki asla örtüsmez, tatillere birlikte gidemeyiz, hafta sonunu birlikte geçiremeyiz, onlarin gidecegi film ile bizim ki mutlaka farklidir...” Isin kötü tarafi anne babalar iki de bir bu konuya deginerek “Zamane gençligi efendim...” diye baslayan cümlelerle “Aralarinda büyük bir uçurum oldugunu” ve anne-baba ile çocuklarin “Asla bir araya gelemeyecek zit kutuplar oldugunu” kendileri bastan kabul ediyor ve çocuklarina da kabul ettiriyorlar... Birde modern psikolojinin bize hediye ettigi “Bulug çagi dinamiti” patlayinca tamam... Tak sepeti koluna herkes kendi yoluna... Annesi ile devamli kavga eden, babasi ile konusmayan delikanlilar mi ararsiniz, üniversiteye gider gitmez ayri eve çikmaya çalisan genç kizlar mi?... “Ah sekerim artik birlikte gezme mi kaldi... Avrupa da çocuklar hemen ayri eve tasiniyor...” veya “Bizim ufaklik da geçen gün odasinin kapisina girilmez isareti koymus.. Babasi da bende içeri giremiyoruz...” cümleleri size de tanidik geliyor degil mi? Daha önce de söyledim, bizim Aile yapimiz batinin aile yapisindan farkli ve üstündür.. Acaba yüzlerce yildir devam eden bati yolculugumuza aile yapimizi koruyarak devam edemez miyiz? Hiç olmazsa aile degerlerimizin iyi yönlerine sahip çikarak, gelistirerek.. Yoksa bati da öyle diye biz de çocuklarimizla aramiza mesafe koymali, bir an önce yalniz yasamalari, ayri eve tasinmalari, bir an önce bizden kopmalari için tesvik mi etmeliyiz? Mutlulugun resmi diyince sizin de akliniza benim gibi bir “aile resmi” geliyorsa size iki küçük tavsiyem var; 1. Ailenizin, ev içinde mümkün oldugu kadar bir arada olmasina çalisin. Ev de birkaç müzik seti, birkaç televizyon olmamasina dikkat edin.. Bizim evde tek televizyon var. Bazen her birimizin izlemek istedigi program farkli oluyor ama küçük bir gürültüden sonra bir sekilde mutabakat saglaniyor... Önemli olan da, aile olmak da bu degil mi? Ortak bir payda da bulusmak... Ailenin diger ferdi için fedakârlik yapmak... Sevdigin için izlemek istedigin programdan vazgeçmek.. Daha ileri gideyim; sevdigin için sevdiginin izledigi programi sevmeye çalismak... 2. Tatillerinizi mutlaka birlikte yapin. Aile fertlerinin daha beter birbirinden koptugu, herkesin bir baska kösesine kaçtigi “tatil köylerinden” uzak durun… Her zaman bir arada olabileceginiz tatil organizasyonlarini tercih edin. Örnegin, “kültür turlarina” katilin... Bu isi, tecrübeli rehberleri ile çok iyi ve oldukça ekonomik sartlarla yapan kuruluslarimiz var... GAP turu, Dogu Karadeniz turu, Likya turu, Bati Karadeniz turu gibi… Trekking’lerde, dag bayir yürüme turlarinda, çadirlarda, küçük pansiyonlarda çocuklarinizla ve esinizle daha yakin olur günlük hayatta vakit bulamadiginiz güzel sohbetlere kapi açabilirsiniz…. Bir yazi okura ithaf edilir mi? Sarkicilar gibi... Bu yazimi, ismin bilmedigim, kendi deyimiyle iki adet boyundan büyük oglu olan okurum E.S. ye ithaf ediyorum. Bana gönderdigi e-mail nedense beni “aile” hakkinda bir seyler yazmaya itti, bende bu yaziyi yazdim... Belki onun da “mutlu bir ailesi” oldugunu hissettigimdendir….. Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |