Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*
        Ünlü kişilerin hem sağlıkları hem de vefaatları kamuoyunun merakını çeker. Sözkonusu olan kişi Federasyon Başkanımız Hasan Doğan gibi seveni çok biri olursa ilgi daha da fazla olur. Bu merak ülkemize has bir durum değildir, batı ülkelerinde de ünlü kişilerin vefaatından sonra (ister bir kaza ister hastalık sonucu olsun) medyada uzun süren tartışmalar olur. Bir farkla, onlar “Takdir-i ilahi” deyip geçmez, cenaze töreninde tabutu kim omuzladı teferruatı yerine “benzer kayıpların yaşanmaması için” ne yapılması gerektiğini tartışırlar. Örneğin NBC’nin TV yapımcısı Tim Russert’in ani ölümü geçen ay Amerika’da uzun süre gündemde kaldı. 58 yaşındaki ünlü sunucu aynı rahmetli Hasan Doğan gibi geçirdiği ani kalp krizi ile hayatını kaybetmişti. Açıkoturumlarda her gün düzenli spor yapan, kolesterol ve tansiyon ilaçlarını aksatmadan kullanan birisinin nasıl olup da kalp krizinden korunamadığı tartışıldı. Doktorlar otopsi sonuçlarını kamuya açıkladıklarında Russert’in tüm kalp damarlarında ileri derecede darlıklar olduğu anlaşıldı. Tüm bu tartışmaların sonucunda halka bazı mesajlar verildi: (1) Hiçbir şikayetiniz olmamasına rağmen kalp damarlarınızda ileri derecede darlıklar olabilir bu yüzden düzenli kontrol yaptırmayı ihmal etmeyin. (2) Bel çevresinin geniş olması kötü kolesterolün yüksek olmasından bile daha tehlikeli bir risk faktörüdür bu nedenle düzenli spor yapmayı ihmal etmeyin.
            Bizim ülkede her türlü olumsuzluğun takdir-i ilahiye bağlanması olayların kamuoyunda yeteri kadar tartışılmasını engelliyor. Yola dökülen mıcırın üzerinde kayan arabada ölenlerin yakınları “mıcırı oraya kimin döktüğünü ve neden uyarı işareti koyulmadığını” sorduklarında yetkililer omuzlarını sallayıp“takdiri-i ilahi” diyorlar. Doğan’ın vefaatından sonra bir doktorun “vadesi gelmişse gerisi boş” şeklindeki açıklaması işin vahametini yeteri kadar açıklıyor sanırım.  
            Geçen hafta yazdığım makaleden sonra okurlarım beni arayarak Sayın Doğan’ın ani vefaatinde rol oynayan en önemli risk faktörünü atladığım konusundan beni ikaz ettiler: Hasan Bey günde iki paket sigara içiyor, bir kahveyle üç sigara bitiriyormuş. Çok sigara içtiğini söyleyenlere “Az kaldı, bırakacağım, eşim de bundan çok şikayetçi" dediğine bakılırsa muhtemelen kendisi de yaptığı hatanın farkındaydı.
            Bir doktor olarak şunu kesinlikle söyleyebilirim: “Hasan Doğan günde iki paket sigara içmeseydi 53 yaşında enfarktüs geçirmezdi.” Bu savıma karşılık “Sigara içmeyenlerde enfarktüs geçiriyor” diyebilirsiniz. Doğrudur, sigara kalp krizine neden olan tek faktör değildir ama ülkemizdeki erken kalp krizlerinin en büyük nedeni olduğu gösterilmiştir. Sigara içiyorsanız önünüzde iki yol var; ya  “takdir-i ilahi, ömür biçildiyse ne yapsak boş, vade gelmiş gerisi teferruat” diyerek arkanıza yaslanıp bir sigara tellendirirsiniz ya da tüm Türkiye’yi üzüntüye boğan bu olaydan ders çıkarır sigarayı hemen ŞİMDİbırakırsınız. (Emin olun o beyefendi insan yaşasaydı size ikinci şıkkı önerirdi...)
            Gelin kalp krizini engellemek, en azından geciktirmek için yapabileceklerimizi bir daha gözden geçirelim.
1-SİGARAYI BIRAKIN.  Kendinizi ve yakınlarınızı "bırakmayı düşünüyorum" veya "bu sene bırakacağım" diyerek kandırmayın. HEMEN ŞİMDİ BIRAKIN. 
2-Kilonuza dikkat edin. Kilonuz boyunuzun son iki rakamını geçmemeli. (170 cm. boy ise en fazla 70 kg.) Bel çevreniz de boyunuzun yarısını geçmemeli (170 cm. boy ise bel çevresi 85 cm.den az)
3-Şekerli ve nişastalı yiyeceklerden, beyaz undan mümkün olduğu kadar uzak durun. (Becerebiliyorsanız hiç tatlı yemeyin.) 
4-Bugünden başlayarak tansiyonunuzu kontrol altına alın. Bir hafta süreyle günde iki kez, değişik saatlerde tansiyonunuzu ölçüp bir kağıda yazın, değerlerin yarıdan çoğu 130/85 üzerinde ise gereken tedbirleri alın (www.doktormurat.net yapayım?)
5-40 yaşın üzerinde 6 aylık aralarla kan şekerinizi kontrol ettirin. Şekeriniz çok az bile yüksek olsa önemseyin ve diyet yapın.
6-Her gün EN AZ yarım saatten az olmamak kaydıyla hızlı tempoda yürüyüş yapın, vücudunuz yağlanmasına müsaade etmeyin.
7-Total kolesterolünüzü HDL kolesterole bölün, oran dördün üzerine ise et ve yağ tüketiminiz sınırlayın ve sporu artırın.
05 Ekim 2009 Pazartesi / 16685 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895