|
Geçen hafta, kırk beş yaşlarında bayan bir hastam kalp üzerinde ağrı, sıkıntı hissi ve çarpıntı şikâyetleri ile muayeneye geldi. Bildiğiniz gibi sinir sistemi gerginlikleri bazen aynı kalp hastalıklarına benzer arazlar yapabiliyor. Şikâyetlerini anlatırken gözlerinin dolduğunu fark ettim. Derken çantasından mendilini çıkarınca “Tamam dedim gene bir aldatma hikâyesi dinleyeceğim...” Gene diyorum çünkü son bir yıl içinde en az dört beş hastam daha aynı sorunla gelmişti. çok geçmeden tahminimde yanılmadığımı anladım; hastam, eşinin, yirmi yıllık mutlu bir evliliğin ardından genç (ve çirkin) bir kadınla kendisini aldattığını söyledi.... ---Kocanızı seviyor musunuz? Diye sordum... ---Evet... ---Eşiniz ayrılmak mı istiyor? ---Hayır... Bir hata yaptığını, benden ve çocuklarından ayrılmak istemediğini söylüyor.. ---.............. ---Kendisini affetmemi istiyor ama yapamıyorum... Hastam nerdeyse üç aydır doğru dürüst uyuyamıyordu. Son bir aydır hiç geçmeyen endişe hali, iç sıkıntısı ve aşırı yorgunluğu vardı. Şikâyetlerini dinledikten sonra muayenesini yaptım. Sigara içmeyen bayanlarda menopoza girmeden önce kalp damar hastalıklarının çok nadir görüldüğünü, muayene bulgularının çok normal olduğunu, göğsünde ki ağrının, tipi ve süresi itibari ile gerginliğine bağlı olabileceğini söyledim. ---Daha iyi olmanız için önünüzde iki yol var... Dedim. önce kolay olanını söyleyeyim; reçetenize bir antidepresan ilaç ve bir uyku düzenleyici yazarım. İlk günler biraz sıkıntınız olur ama 15–20 gün sonra bu olayı eskisi kadar kafanıza takmadığınızı hissedersiniz. Ağlamalarınız kaybolur, uykularınız düzelir... ---İlaçların yan tesiri var mı? diye sordu.... ---İlaçlar duygularınızı törpüler, sizi biraz durgunlaştırır, bol bol esnersiniz, seks isteğiniz azalır ve birde uzun vadede kilo alırsınız.... diye cevap verdim. ---Peki, ikinci yol nedir? Diye sordu... ---İkinci yol zor ama daha etkili... dedim. Kocanızı affedin. Ona bir şans daha verin.. Gerçek şu ki İstanbul’da yaşayan, belirli bir işi, pozisyonu olan, yüksek tahsilli orta yaş erkeklerin %70’i eşini bir kez aldatmıştır. Tabi ki çoğunluğun yapması bir mazeret değil ancak anlattığım örnek de olduğu gibi erkek hatasını kabul ediyor ve bir daha yapmayacağı konusunda söz veriyorsa olayı bir kan davası haline getirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Affetmemek, cezalandırma yoluna gitmek, konuyu sürekli gündemde tutmak kabahati işleyenden daha çok diğer tarafa zarar veriyor. Aynı evde yaşayan buna karşın aylarca birbiriyle konuşmayan bir çift düşünün. Sinirler buna dayanabilir mi, yoksa hastamda olduğu gibi bir süre sonra iflas ederek panik atakla karışık bir depresyon tablosuna mı dönüşür?.... Hastamın “affetme” önerime sıcak baktığını görünce biraz daha cesaretlendim... ---Sözde bir af değil... Gerçek bir bağışlamadan bahsediyorum.. dedim... “Bugünden itibaren soğuk savaşa son verin. Kocanıza, bu olayı öğrenmeden önce nasıl davranıyorsanız aynen öyle hatta daha iyi davranmaya başlayın. Sabah onu gülümseyerek işine uğurlayın, akşam gene kapıda karşılayın. Hatta en iyisi ona kendisini affettiğinizi ve bu olayı unutmak için elinizden geleni yapacağınıza dair bir mektup verin... (İtiraf ediyorum... Mektup olayı biraz fazla oldu...) Neyse ki uzun uzun konuştuktan sonra mektup hariç diğer hususlarda uzlaştık. Bakalım ev de ki eş nasıl davranacak? Karısının yaptığı jestin kıymetini bilecek mi yoksa daha beter şımarıp, “azgın teke” rolüne devam mı edecek? Bu konuyu neden yazdım derseniz gazetelerde sanatçı Neco’nun 33 yıllık eşi Oya hanımın söylediklerini okudum. Neco boşanmaya karar vermiş. Oya hanım, eşinin genç sevgilisi ile ilişkisinde (pek de alışık olmadığımız) güzel bir duruş sergiliyor. Gazetecilere şöyle söylemiş “İlişkisinin ilk günlerinde aradı. Telefonda karşılıklı ağlaştık. Boşanmayı düşünmüyorum. Yanlış bir ilişki içinde. Umarım yol yakınken döner.” Kendimce şöyle bir tercüme yaptım söylediklerine.. “Biz mutlu bir çifttik. Eşimi hala seviyorum. Onu affetmeye hazırım. Kaybetmemek için elimden geleni yapacağım.” Oya hanımın söylediklerini kestim. Bir daha ki gelişinde hastama göstereceğim. Bence son derece akıllı ve tutarlı davranıyor. Oya hanımcım, sakın değişmeyin, negatif duyguların içinizde yeşermesine asla izin vermeyin. Bizde kırk yılın başında “ben gidiyorum” diyen eşine saldırmayan, taşkınlık yapmayan onurlu bir hanımefendi görmenin tadını çıkaralım......
Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |