Üye Girişi
E-Posta Adresiniz :
Şifreniz :
Üyelik Formu
E-Posta Adresiniz :
*
Şifreniz :
*
Adınız :
*
Soyadınız :
*
           Geçen hafta erkeklerde kanserin erken teşhisini anlatırken CEA, Ca 19-9, Ca 125, Ca 15-3 gibi testlerin bir yararı olmadığını bu testlerin daha çok ilerlemiş veya tedaviye başlanmış kanser hastalarında yapıldığını söylemiştim. Bu hafta da bayanların kanser erken teşhisine nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatacağım. Aşağıdakiler hiçbir şikâyeti olmayan bayanlar için yazılmıştır.
Kendi kendine meme kontrolü. Kendi kendine meme kontrolünün bir yararı olup olmadığı konusunda tıp dünyasında kesin bir fikir birliği yoktur. Kendi kendine yapacağınız muayeneler, tümöral oluşumların erken yakalanmasını sağlarken tümör olmayan masum bezelere yapılan lüzumsuz biyopsilerin ve ameliyat sayısını artmasına neden olabilir. Nitekim Rusya’da yapılan bir araştırmaya katılan 388.535 kadının yarısı kendi kendine aylık düzenli meme muayenesi yaparken kalan yarısı göğüslerini kontrol etmemiş, sonuçta her iki grupta meme kanserinden ölüm oranı aynı bulunmuştur. Bu arada kendini muayene eden grupta gereksiz yere tetkik ve biopsi yapma oranı hiç muyane etmeyen gruba göre iki misli yüksek çıkmıştır. Ben, gene de takıntı haline getirmeden iki üç ayda bir memelerin elle kontrol edilmesinden yanayım.
Mamografi ve meme sonografisi. Hiç şikâyeti olmayan bir bayanın ilk mamografisini 50 yaşında yaptırması gerekir. (Dikkat! 40 değil 50) ABD koruyucu hekimlik kurumu geçen ay yaptığı açıklamada bugüne kadar 40 yaşında başlatılmasını önerdiğimiz mamografi kontrolünün 50 yaşında başlatılmasının daha doğru olacağını açıklamıştır. Anne, kızkardeş, tezye, hala gibi yakın akrabalarında meme kanseri olanların kontrollere daha erken, örneğin 35 yaşında başlaması gerekir. İlk yapılan mamografiniz normal ise 2 yıllık aralıklarla kontrol yaptırmanız yeterlidir. Meme dokunuzun yoğun olması ve burada tek tek sayamayacağım ilave faktörler nedeniyle daha sık kontroller istenebilir.   
Rahim ağzı kanserinin erken teşhisi için Vaginal semear testi. Rahim ağzı kanserine neden olan HPV, sadece cinsel yolla bulaşan bir virüstür. Aynı grip virüsü gibi yüzü aşkın türü olup cinsel organda minik sigiller oluştururlar. Virüsü alanların nerdeyse %90 ında hastalığa karşı direnç gelişirken hastaların %10’unda rahim ağzında oluşan kronik değişiklikler kansere dönüşebilir. Sadece taşıyıcı olan hastalar kendileri hiçbir belirti göstermedikleri halde virüsü partnerlerine bulaştırabilirler. Kadın ve erkeğin birbirine sadık olduğu evliliklerde risk çok düşüktür. Çapkınlık yapan erkek ve kadınlar, kendileri hastalık belirtileri göstermeden virüsü eşlerine taşıyabilirler. Riskli bayanların ilk cinsel ilişkiden itibaren her yıl doktor kontrolü ve PAP testi yaptırmaları tavsiye ediliyor.
Akciğer filmi. Erken teşhis için kontrol amaçlı akciğer filmi çektirmeyin. Boş yere şua almanız dışında bir işe yaramaz. Akciğer kanserinin erken teşhisinde düzenli aralıklarla çekilen akciğer filmlerinin hiçbir rolü olmadığı gösterilmiştir. Check-up proğramlarınızda standart akciğer filmi varsa “film çektirmek istemediğinizi” söyleyin, bu sizi boş yere şua almaktan kurtaracaktır.
Akciğer Tomografisi. Kontrol amaçlı akciğer tomografisi yaptırmayın. Alacağınız şua     dozu çok yüksektir ve gelecekteki kanser riskinizi artırır. Doktorunuz sizden yaptırmanız isterse “ne amaçla istediğini – başka bir yolla teşhise ulaşıp ulaşamayacağını” sorun. “Mutlaka çektirmem gerekmiyorsa istemiyorum” deyin.  
Gaitada gizli kan. Kalın barsak kanserinin erken teşhisi için 40 yaşından sonra yılda bir yapılır. Nohut büyüklüğünde bir apdest parçasını herhangi bir kaba koyup laboratuara götürmeniz yeterlidir.
Kolonoskopi. Kolonoskopi işleminde ışıklı bir boru ile kalın barsağın tümü incelenir ve gereken yerlerden biyopsi alınır. İşlemden önce hastaya anestezi yapılmaz ama bir iğne ile yarı uyuşma sağlanır. Bu nedenle genelde acı veren bir işlem değildir. Bağırsak kanseri, sık görülen kanser türlerinden birisi olmakla beraber eğer vaktinde teşhis edilirse tedavisi çok kolaydır. Basit bir kolonoskopi işlemiyle poliplerin alınması ilerde kansere dönüşme potansiyelini önler. Hiçbir şikâyeti olmayan kişilerin 50 yaşına geldiklerinde ilk kolonoskopilerini yaptırmalarını, normal çıkması halinde beş-yedi yılda bir tekrar ettirmelerini öneriyorum. Kolonoskopide polip bulunması halinde kontroller daha sık aralıklarla yapılabilir. Ailesinde kolon kanseri olan kişilerin ilk kolonoskopilerini 40 yaşında yaptırmaları gerekir.
Batın sonografisi. Batın sonografisinde karaciğer, böbrekler, safra kesesi, pankreas gibi üst karındaki pek çok organı görmek mümkündür. Hastaya zararlı şua verme gibi bir mahsuru olmadığı için belirli aralıklarla (örneğin iki yılda bir) yapılmasında bir mahsur yoktur. Buna karşılık sonografi bir “kanser erken teşhis metodu” olarak kullanılmaz. Sebeplerinden biri bu bölgedeki organların kanserlerinin hızlı ilerlemesidir. Örneğin ultrasonografide pankreas bezinin normal büyüklük ve yapıda olduğu görüldükten bir ay sonra kanser ortaya çıkabilir.   
İdrar tahlili. 50 yaşından sonra yılda bir küz düzenli idrar tahlili yaptırmanızı tavsiye ederim. Basit ve ucuz bir tetkik olmasına rağmen böbrekleriniz ve idrar yollarınız hakkında önemli bilgiler verir. Daha önce temiz olan bir idrarda aşırı miktarda kan hücreleri görülmesi böbrek ve idrar torbası kanseri açısından uyarıcı olabilir.
 
08 Aralık 2009 Salı / 18508 Kişi Okudu
Yorumlar
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul
Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895