|
Lancet dergisinde yayınlanan bir çalışma (May 2012) HDL kolesterol hakkında bugüne kadar bildiklerimize ve inandıklarımıza ters düşen sonuçlar verdi. Çalışmanın zamanlaması bana enteresan geldi. İlaç firmaları son on yıldır HDL kolesterolü artıran ilaçlar üzerinde çalışıyorlar ama başarılı olamıyorlardı. ROCHE firması HDL kolesterol artırıcı CETP inhibitörü “dalcatrapib” ilacını kalp damar rahatsızlıklarına hiçbir yararlı etkisi saptanmadığı için çalışmadan çekmişti. (Dalcatrapib, HDL seviyesini % 30 artırmasına rağmen kalp ölüm oranlarında hiçbir azaltıcı etki yapmadı.) Pfizer’in aynı amaçla ürettiği torcetrapip ilacı da 2006 yılında çalışmadan çekilmişti. Ayın şekilde “niacin” vitaminin de HDL kolesterolü artırmasına rağmen kalp damar hastalıklarından ölümleri azaltma açısından hiçbir etkisi olmadığı gösterildi.
Son çalışma, genetik yapısında HDL kolesterol yüksekliği olan kişilerin kalp krizi riskinin azalmadığını buna karşılık genetik yapısında LDL yüksekliği olan kişilerin kalp krizi riskinin arttığını gösteriyor. Bir bakıma biz doktorlara şöyle bir mesaj veriyor “hastanızın HDL kolesterolünün yüksek olup olmaması önemli değil LDL yüksekse risk de vardır, gerekeni yapın.”
Araştırmayı yapan Dr. Sekar Kathiresan (Massachuesetts General Hospital) şöyle diyor: “Bizim çalışmadan önce son 30-40 yıldır düşük HDL kolesterolün kalp krizi riskini artırdığı söyleniyordu. Bunun bir kalp krizi nedeni mi olduğu yoksa arada başka bir ilişki mi olduğu bilinmiyordu.” Çalışmada ilk olarak 95 407 sağlıklı kişi içinde endotelial lipaz geninde single nucleotid polymorfizm gösteren (LIPG Asn 396 geni taşıyan) kişiler (toplamın % 2.6’sını oluşturuyorlardı ve ortalama HDL kolesterol seviyeleri diğerlerine göre 5.5 mg/dL daha yüksekti) ve daha önce MI geçirmiş 20 913 kişi incelemeye alındı. Sonuçta bu yüksekliğe rağmen bu LIPG Asn 396 allelini taşıyanlardın daha az MI geçirmedikleri görüldü. Çalışmayı yürütenler: “Bu kişilerdeki 5.5 mg/dL lik bir HDL kolesterol artışının kalp krizlerini %13 oranında azaltmasını beklerdik oysa böyle bir artış görmedik o halde HDL kolesterol yüksekliğinin MI’den koruyucu bir rolü yok” diyorlar.
Dr. Kathiresan çalışmadan çıkan sonuca rağmen düşük HDL kolesterol seviyesinin MI için bir risk faktörü olabileceğini ve hastaların uyarılması gerektiğini ilave ediyor. Buna karşılık HDL yükseltmek için hastalara Niacin verilmesi için elimizde yeterli delil olmadığını vurguluyor. Bu arada HDL kolesterolü yükseltmeyle ilgili birkaç ilaç çalışması halen devam ediyor. (Hps2-THRIVE, Lilly firmasının evacetrapib ve Merck firmasının anacetrapib çalışmaları)
Ben şahsen HDL kolesterolün koruyucu rolü olmadığı fikrine (şimdilik) çok inanmıyorum. Sebepleri,
1-Bu çalışmada kıyaslanan gruplar arasında HDL miktarında ortalama 5.5 mg/dL lik bir fark var. Bir diğer deyimle HDL’si 40 olanlarla 45.5 olanlar kıyaslanmış gibi oluyor. (Ben bunu total kolesterolü 250 olanlarla 220 olanların kıyaslanmasına benzettim ki ölüm oranlarında bir fark olmayacağı çok açıktır.)Buna karşın klinikte HDL si 70-80-100 gibi olanlar var, kendi hasta grubumdan bu kişilerin kalp damar hastalığına daha az yakalandığını biliyorum.
2-Niacin gibi HDL kolesterolü yükselttiği gösterilen ilaçların kullanımının bir faydası olmadığını zaten biliyor ve hastalarımda kullanmıyordum. İlaçlardan hazzetmeyen, sırf HDL kolesterolü yükseltmek için hastasına Niacin vermek zorunda hisseden benim gibi doktorlar için bu araştırma güzel bir haber oldu.
Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |