|
Kalbinizi iyi dinleyin!
Bu yazı dizisinde erken ölümlerin birinci nedeni olan kalp krizini tanıyacağız
İlker AKGÜNGÖR HABER MERKEZİ
Sıcak hava, ağır spor, yanlış beslenme ve sessiz gelen ölüm... Bazen 21 yaşında, halı sahada ya da spor yaparken yakalayabiliyor. Bu yazı dizisinde erken ölümlerin birinci nedeni olan kalp krizini tanıyacağız. Birkaç gün boyunca hem kardiyoloji hem de iç hastalıkları uzmanı olan ünlü doktor Murat Kınıkoğlu bize kalp krizi nedir, geldiğini nasıl anlarsınız, kalp krizi geçirirken ne yapmalısınız, kimler kalp riski altında yaşıyor gibi bir çok hayati noktayı anlatacak. Uzman doktor Murat Kınıkoğlu ile krizin oluşmasındaki önemli nedenlerden biri olan kalp krizi ile sporun ilişkisini ve beslenmeyi de detaylı olarak masaya yatıracağız.
- Kalp krizi nasıl gerçekleşir?
Kalbi besleyen, koroner arterler adını verdiğimiz üç damardan birinin veya dallarının tıkanmasına ve damarın suladığı kalp kasının harabiyetine kalp krizi diyoruz. Sigara içen, beslenmesine dikkat etmeyen, kolesterolü veya şekeri yüksek kişilerde kalp damarlarının içinde “plak” adını verdiğimiz kolesterol birikintileri vardır. Bu birikintiler hiçbir bulgu vermeyebilir. Fazla sayıda plak olması ve plakların üzerindeki koruyucu tabakanın ince olması (ki biz buna hassas plak diyoruz) yırtılma/kopma riskini artırır. Damar içindeki plakların yüzeyi koruyucu bir tabaka ile kaplıdır. Buna rağmen fiziksel veya duygusal bir yüklenme (ağır kaldırma, koşma veya aniden kötü bir haber alma) veya yağlı ağır bir yemekteki toksik maddeler plağın yırtılmasına neden olur. Yırtılan plağın üzerine hücum eden kan hücreleri kısa süre içinde bir pıhtı oluşturarak damarı tıkaması sonucu kalp krizi gerçekleşir.
- Kalp krizinde özellikle kimler risk altında?
Kalp krizi en çok 40 yaş üzerindeki erkek hastalarda görülür, kadınlarda daha çok menapozdan sonra ortaya çıkar. Kalp damarlarında tıkanmaya neden olan risk faktörleri ne kadar çoksa kalp krizi riski de o kadar yüksektir.
- Bir numaralı risk faktörü tansiyon yüksekliğidir.
- Sigara önemli bir risk faktörüdür. Bağımlılığın azaldığı batı ülkelerinde kalp krizi oranları düşmektedir.
- Kötü beslenme ve kolesterol yüksekliği damarları tıkayıcı bir rol oynar. Hayvansal gıdalardan, doymuş yağlardan zengin bir beslenme, aşırı miktarda şeker ve şekerli gıdaların tüketimi kolesterol ve şekeri yükselterek kalp krizi riskini artırır.
- Şeker hastalığı kalp krizi geçirme riskini 2 misli artırır.
- Koltukta televizyon seyreden, masa başında çalışan insanların riski yüksektir. Düzenli spor yapanların kalp krizi geçirme oranı yüzde 50 daha azdır.
- Yaş ilerledikçe risk artar. Erkeklerde 55, kadınlarda 65’ten sonra kalp krizi riski her on yılda bir ikiye katlanır.
- Aileden birinin erken yaşta (erkekse 55, kadınsa 65 yaşından önce) kalp krizi geçirmiş olması riski artırır. l Doğum kontrol hapı kullananlarda, menapoz sonrası hormon tedavisi alanlarda kalp krizi riski artar. Menopoza giren kadınların ateş basması ve terlemelerden kurtulmak için alacakları hormon tedavisi hem kalp krizi hem meme kanseri riskini artırır.
- Şişmanlık hem riski artırır, hem de krizin daha ağır seyretmesine neden olur.
- Diş eti hastalıkları da riski yükseltir
- Göğsü ağrıyan bir insan kalp krizi geçirip geçirmediğini nasıl anlar?
1- Ağrının yeri: Kalp ağrısı göbeğin üstünden çeneye kadar tüm üst göğüs bölgesinde, sol kolun, nadiren sağ kolun iç yüzünde ve sırtta görülebilir. Göğüste baskı olmadan sadece sırtta veya sadece sol kolda ağrı olmaz.
2- Ağrının şekli: Kalp ağrısı bıçak ucu batması veya iğnelenme şeklinde olmaz, baskı, yanma veya sıkışma şeklinde olur. Hastalar göğüslerine bir ağırlık geldiğini, ezildiğini veya birisinin kalbi ellerinin arasına alıp sıkıştırdığını söyler.
3- Ağrının gelişi: Kalp ağrısı genellikle fiziksel veya duygusal bir yüklenme veya aşırı bir yemek sonrası gelir. Koşarken, elinizde yük taşırken, patronunuzla kavga ettiğiniz esnada ya da aniden kötü bir haber aldığınız anda gelebilir. Hiçbir stres olmadan oturduğunuz veya yattığınız yerde gelme ihtimali daha azdır.
4- Ağrının süresi: Kalp ağrısı üç, beş dakika, en fazla on beş dakika sürer. On beş dakikadan fazla sürmesi hastanın kalp krizi geçirdiği anlamına gelir. Sabah başlayan ağrı akşama kadar devam ediyorsa ve hasta bu sırada günlük aktivitesine devam edebiliyorsa bu kalp ağrısı değildir.
5- Kalp krizinde ağrıyla birlikte bulantı, kusma, soğuk terleme, rengin solması gibi belirtiler olabilir.
6- Kadınlarda tipik göğüs ağrısı olmayabilir, kadın hastalar daha çok çabuk yorulmadan ve nefes darlığından şikayet ederler.
7- Kalp ağrısı bazen sadece gaz şeklinde olur. Riskli hastalar durduk yere gelişen bir hazımsızlık atağından gaz ve şişkinlikten her zaman şüphelenmelidir.
- Kalp krizi geçirdiğini anlayan bir kişi ne yapmalı?
1. Kalp krizi geçirdiğinden şüphelenen bir kişi ilk olarak hemen bir aspirin çiğnemelidir.
2. Yürümek, koşmak doğru değildir. Ayaklar biraz yukarıda olarak uzanıp, istirahat edilmeli.
3. Ambulans çağırın. Bu sırada yakınlarınız sizi önceden belirlediğiniz, 24 saat koroner anjiyografi ve balon/stent işlemi yapma kapasitesine sahip hastaneye bir an önce ulaştırmak için hazırlık yapmalı. Ağrı başladıktan sonraki ilk iki saat içinde hastaneye ulaşmanız halinde tıkanan damarın balon ve stent uygulanarak kalpte kalıcı hasar oluşmadan açılması mümkündür.
4. Doktorunuz daha önce dil altı nitrogliserin (isordil 5) verdiyse dilinizin altında emin.
Kalp krizi sonrası dönemde ne yapılmalı?
Kalp krizinin ilk 24 saati çok önemlidir. Ani kalp durmaları ve kalp yetmezliği gibi komplikasyonlar olduğu için hastaların bu dönemi mutlaka hastanenin koroner bakım ünitesinde geçirmesini isteriz. Evde ilaçlarınızı doktorunuzun tariflerine uyarak kullanın.Göğsünüzde yanma, ağrı, baskı gibi şikayetler olması halinde doktorunuza haber verin. Günde en az bir kez tansiyonunuzu ölçün. Büyük tansiyonun 11’in altına düşmesi, 16’nın üzerine çıkması halinde doktorunuzla konuşun. Kalp atışlarında düzensizliğin sık olması, birlikte baş dönmesi ve fenalık hissi halinde doktorunuzla konuşun. Kalp krizi geçirenlerde uykusuzluk, endişe hatta depresyon sık görülür. Olumlu düşünün. Boğazınıza hakim olup, biraz da yürürseniz bir daha kolay kolay kalp krizi geçirmezsiniz. İdeal kilonuza inmek için zayıflayın. Yatakta istirahate gerek yok. Ağırlık kaldırmayın ve stresten uzak durun. Mümkünse ilk ay işe gitmeyin, araba kullanmayın ve seks yapmayın. 6. haftadan sonra, doktorunuz izin veriyorsa günde 20 dakika hafif tempoda yürüyebilirsiniz. Asla sigara içmeyin. Hayvansal tüm besinleri bırakıp bitkisel beslenin. Şekerli yiyecekler yemeyin.
Kalbinizden gol yemeyin!
Dr. Murat Kınıkoğlu,‘ölümcül tehlikeleri’ ve sağlıklı sporun püf noktalarını anlattı...
İlker AKGÜNGÖR HABER MERKEZİ (19.06.2012)
________________________________________
Hava sıcak, gündüz gölgede bile rahat nefes almak mümkün değil neredeyse... Akşam güneş battığında, serin havanın tadını çıkarmak için arkadaşlarınızla halı saha maçı yapalım diye düşünüyorsanız, dizimizin bu bölümünü okumadan plan yapmayın. Dr. Murat Kınıkoğlu, spor yaparken sizi pusuda bekleyen ‘ölümcül tehlikeleri’ ve sağlıklı sporun püf noktalarını anlattı...
KALP ve iç hastalıkları uzmanı Dr. Murat Kınıkoğlu’yla “sessiz ölüm” kalp krizinin en büyük tetikleyicisi olarak bilinen sporu masaya yatırıyoruz. Uzm. Dr. Murat Kınıkoğlu’na göre 35 yaşından sonra halı saha maçı yapmak tehlikeli. Dr. Kınıkoğlu, “40’ın üzerindeki erkeklerin yarısından çoğunun kalp damarlarında az ya da çok plak oluyor. Bu plaklar her an yırtılmaya hazır saatli bomba gibidirler. Plaklar önceden belirti vermedikleri için hasta kendisini çok iyi hisseder, akşam kesin bir gol atarım derken golü yer” diyor. Dr. Murat Kınıkoğlu spor salonlarında vücut geliştirme çalışanların kullandıkları ve adının sık duymaya başladığımız fazladan protein takviyesinin de kanser riskini arttırdığını söylüyor. İşte Kınıkoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar:
- Halı saha maçı yapmak tehlikeli mi?
35 yaşın üzerindekiler için tehlikeli. Yaş ilerledikçe, risk faktörleri arttıkça tehlike yükselir. Ülkemizde 40 yaşın üzerindeki erkeklerin yarısından çoğunun kalp damarlarında az veya çok plak vardır. Bu plaklar her an yırtılmaya hazır saatli bomba gibidirler. Hangi plağın ne zaman yırtılacağını, ne zaman damarı tıkayacağını kimse bilemez. Plaklar önceden belirti vermedikleri için hasta kendisini çok iyi hisseder, akşam kesin bir gol atarım derken golü yer.
- Halı sahada oynayanlar çoğunlukla 35 yaşın üzerindeler, çoğunluk bana bir şey olmaz diye düşünüyor, özellikle kimler dikkat etmeli?
Haklısınız ben de 40 yaşıma kadar halı sahada maç yaptım. 40’dan sonra tenise başladım. Aslında tenis de kalp krizi açısından en az futbol kadar tehlikelidir. İstanbul’da yılda ortalama iki veteran tenisçi kortta kalp krizi geçirir. Spor salonlarında da kalp krizi olaylarını sık görüyoruz. Bu tip zorlamalı spor yapanlar birlikte risk faktörleri varsa daha dikkatli olmalılar. Aşağıda saydığım risk faktörlerinden ikisi birden olan kişi kesinlikle zorlamalı (yarışmacı) spor yapmamalı. Diyelim sigara içen birisiniz bir yandan da tansiyon tedavisi alıyorsunuz, iki risk faktörü eder, ben o kişinin yerinde olsam tempolu yürüyüş dışında spor yapmam.
- Halı sahada ayda bir kez maç yapanla haftada üç kez maç yapanın riski aynı mıdır?
Bu sorunun iki cevabı var. Eğer risk faktörleri fazla bir kişiyseniz, örneğin sigara içen, kilolu birisiyseniz ayda on kere halı saha maç yapmak on kere Rus ruleti oynamak demektir, tabii ki kalp krizi riskinizi artırırsınız. Buna karşılık düzenli spor yapan kişilerde kalp krizi riski yüzde 45 oranında azalır. Dolayısıyla sık maç yapmanın bir anlamda faydası vardır. Durup durup kırk yılın başında bir halı saha maçı yaparsanız damarlardaki plaklar hazırlıksız yakalanır, kalp krizi riski de artar.
- Bir yakınım ya da bir arkadaşım yanımda kalp krizi geçiriyor ben ne yapmalıyım?
1- İlk yapacağınız iş hastanın ve çevredekilerin sakinleşmesini sağlamak, paniği önlemek olmalıdır. Kriz geçiren kişiyi yere yatırmakta veya oturur pozisyona getirmekte fayda var. Ceketini çıkarın, kravatı varsa gevşetin, gömlek giyiyorsa yaka düğmelerini açın, kapalı bir yerdeyseniz pencereleri açın, kalabalığı dağıtarak hastanın rahat soluk alıp vermesini sağlayın.
2- Ağzına yarım adet aspirin (500 mg’lık normal aspirinin yarısı) verip çiğnemesini isteyin.
3- Kalp hastası olup olmadığını sormak, yanında dil altı ilacı varsa dilinin altına bir tane koymak iyi olur. Ancak hastanın tansiyonu düşükse, soğuk terliyorsa, rengi bembeyazsa, baygınlık hali varsa, dil altı vermek doğru olmaz.
4- Hemen bir ambulans çağırın, bu arada sorumlu kişiye ambulansın kaç dakikada ulaşabileceğini sorun. Süre verilmiyorsa veya yarım saati geçen bir süre veriliyorsa hastayı kendi imkanlarınızla en yakın hastaneye taşıma imkanını düşünün.
5- Hastanın şuurunu kaybetmesi halinde başını yana çevirin, ayaklarını yukarı kaldırın.
6- Kendine gelmemesi halinde solunum ve kalp masajı yapmak gerekir.
- Riskli kişiler nasıl spor yapmalı?
Heyecan ve eğlenceyi ön planda tutanlar golf oynayabilirler. Amaç sağlık ve fit olmaksa yarışmacı spor yapmaya, spor salonlarına para vermeye gerek yoktur. Spor salonuna kaydolup gitmeyen kişilerin yatırdıkları paralarla Istanbul’a bir kaç olimpik stat yapılırdı. Türk erkekleri “Yarın spora başlıyorum,” demeyi cok sever. Eşofmanlar ve spor ayakkabısı yenilenir, iki üç kez gittikten sonra bahaneler başlar; işten geç çıkıyorum, bugün yorgunum, bugün canım istemiyor derken bir bakmışız göbek daha da büyümüş. Sporda önemli olan istikrardır. Her gün yapılırsa günde yarım saat tempolu yürüyüş ya da yüzme yeterli olur. Yüzme imkanı olmayan ya da dizinde bir rahatsızlık olduğu için yürüyemeyen kişiler de örnek egzersiz hareketlerini evde her gün 30 dakikalarını ayırarak yaparlarsa düzenli ve kalbe yararlı spor yapmış olurlar.
- Spor salonlarında çalışan kişilerin protein takviyesi aldığını duyuyoruz, bir zararı var mı?
Var. Kas eşittir hayvansal protein, et, süt, yumurta eşitlemesi çok bilinen ancak doğru olmayan bir ezberdir. Yoğun spor yapanlar, atletler, özellikle vücut geliştirme sporu ile ilgilenenler kaslarının gelişmesi için mutlaka ilave proteine ihtiyaçları olduğunu düşünürler. Oysa hiç hayvansal protein almadan bile güçlü kaslara sahip olmak mümkündür. Prof. Dr. Colin Campbell’ın uzun yıllar süren “China Study” çalışması fazla proteinin kanser riskini artırdığını kesin olarak göstermiştir. “Kanser riskinin artması önemli değil yeter ki vücudum güzel olsun” demiyorsanız bırakın ekstra protein desteği almayı günlük et tüketiminizi bile sınırlamanızı öneririm. Fazla protein böbrekler için ekstra yük yapar, üre ve ürik asit gibi atık maddelerin artmasına neden olur, tansiyonu yükseltir. Protein destekleri içinde en çok “creatin” amino asidi kullanılır, bu maddenin gerçekten kas kütlesini artırıcı rolü vardır. Buna karşılık dışarıdan creatin alımının vücudun kendi creatin üretimini durdurma/tembelleştirme tehlikesi de vardır. Protein desteklerinin bir diğer tehlikesi kan asiditesini artırmasıdır. Bu da kemiklerden kana fazladan kalsiyum verilmesine neden olarak kemik erimesi yapar. Protein desteklerinin son bir yan tesiri de böbrek taşı oluşturma riskidir. Buradan gençleri uyarmak istiyorum birkaç yaz daha güzel görünmek için gelecek yıllarını tehlikeye atmasınlar.
İşte uzun yaşamın sırrı!
İlker AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ
Kınıkoğlu, kırmızı ve beyaz et, yağ, süt, yoğurt gibi hayvansal gıdaları azaltarak, bitkisel beslenmeye yönelmeyi öneriyor. Çünkü, hem sağlıklı yaşamak hem de uzun bir hayat sürmek istiyorsanız bitkisel beslenmeye ağırlık vermek şart...
- Kısaca uzun bir yaşam için nasıl beslenmeliyiz?
- Bazıları ben uzun yaşamayayım ama istediğimi yiyeyim diyor.
Kırmızı etin sakıncası var mı?
- Tam aksine, et ve tereyağı yenmesini tavsiye eden diyetler var, onlar için ne diyeceksiniz?
Porsiyon miktarı ne olmalı?
Yumurta için ne diyorsunuz?
- Yağsız ve az tuzlu yemekler lezzetsiz olmaz mı?
- Şekerli yiyeceklerden uzak durun diyorsunuz...
- Neden?
- Peki, besinin ölüsü olur mu?
- Yağ da kullanmayın diyorsunuz, zeytinyağına da bir yasak var mı?
Önerdiğiniz şekilde bitkisel-sebze ağırlıklı beslenerek ne kazanacağız?
- Manava gittiniz, önünüzde yüzlerce sebze, meyve var. Sadece birini seçmeniz gerekse hangisini tercih edersiniz? Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2023 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |