|
Uzun ve sağlıklı yaşamın sırlarından biri evlenmektir. Yapılan çalışmalar evli olanların, hiç evlenmeyen veya eşinden ayrılanlara göre daha uzun yaşadıklarını gösteriyor. Evlilik, hem kadınların hem erkeklerin ömrünü uzatıyor ancak şunu itiraf edeyim erkekler bu anlaşmadan daha çok yararlanıyorlar.
Evlilik nasıl oluyor da ömrü uzatıyor derseniz birinci etken, nikâh masasında, şahitlerin huzurunda verdiğimiz o meşhur “İyi günde kötü günde birlikte olma” sözüdür. Bu yemini yabana atmayın, başımız sıkıştığında, hasta olduğumuzda birinin yanımızda olduğunu bilmek başlı başına iyi edici bir unsurdur. İngiltere’de yapılan bir çalışmada insanlara “Yakın bakıma ihtiyacınız olsa kime güvenir, kimden yardım isterdiniz?” diye soruyorlar, % 66’sı eşime güvenirim diyor.
Mutlu evliliğin ömrü uzatmasının bir diğer nedeni evli insanların daha az risk almalarıdır. Şehirlerarası yolda otomobiliyle ilerleyen bir erkek evde kendisini bekleyen bir karısı, çocuklarını olduğunu bilirse gaz pedalına daha az basar.
Evli insanlar, eşlerine ve çocuklarına hesap vermek zorundadır. İş çıkışı iki kadeh içerken ister istemez kendilerini frenler, uyuşturucu ve diğer kötü alışkanlıklardan uzak durmaya çalışırlar.
Araştırmalar bekârların depresyona girme riskinin evlilere göre çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Tahmin edeceğiniz gibi uzun süreli depresyon, kişisel hijyenin ihmal edilmesine, sağlığa yeteri kadar özen gösterilmemesine neden oluyor ki bu da ömrü kısaltabiliyor.
Evli çiftlerin bekar veya eşinden ayrılanlardan daha uzun yaşamalarının bir diğer nedeni eşlerin birbirlerini sağlıklarını takip etmesidir. Sofrada “fazla yedin” diyerek birbirinin önünden ekmek kaçıran, “şekerim dondurma sana dokunuyor fazla yeme” uyarısı yapan, “iki dubleden fazla içersen konuşmam” diyen eşler bilirim. Meslek hayatımda kendi sağlığından çok eşinin sağlığını düşünen pek çok kadın gördüm. Tersi olarak karısının elinden tutup yıllık sağlık kontrolüne getiren pek çok erkek hastam da oldu.
Evliliğin ömrü uzatıcı bir diğer etkisi de güvenli seks ihtiyacının karşılanmasıdır. Evli erkeklerde AIDS başta olmak üzere bulaşıcı zührevi hastalıklar, evli kadınlarda rahim kanseri çok daha az görülüyor.
Sadece bunlar mı? Evli insanlarda Alzheimer ve erken bunama da daha az görülüyor. Finlandiya Karolinska Enstitüsünün 1500 kişi üzerinde yaptığı bir araştırmaya göre, evlenmeyenlerde Alzheimer hastalığı riski yüzde 50 daha fazla. Evlenip ayrılanların durumu daha kötü: onların Alzheimer hastalığı riski hiç evlenmeyenlerden bile yüksek.
Gelelim kalbe. Evlilikten olumlu veya olumsuz en çok etkilenen organ kalbimizdir. Framingham çalışmasında evli erkeklerin % 48 daha az kalp krizi geçirdiği görülmüştür. Kolesterol veya şeker diyeti vereceğim erkek hastalara önce evli olup olmadıklarını sorarım. Tabii ki istisnalar vardır ama tecrübelerim bana şunu öğretti: bekâr erkekler sağlıklı beslenemiyor, verilen diyetlere yeteri kadar uymuyorlar.
Şakayla karışık “Bu adam beni kanser etti veya bu kadın yüzünden kanser oldum” yakınmalarını duymuşsunuzdur. Aslı yok. Araştırmalar karşı cinsle ilişkilerin, evli veya bekâr olmanın kanser riskini değiştirmediğini gösteriyor. Ama kanser açısından evlilik üç şeyi değiştiriyor:
1- Evli insanlar kanser hastalık vücuda yayılmadan çok daha erken evrede yakalanıyor.
2- Evli insanlar bekârlarla kıyaslandıklarında daha iyi bir tedavi alıyorlar ve
3- Evli insanlar kanserle daha iyi baş ediyor, eş desteğinin sürmesi halinde kesinlikle daha uzun yaşıyorlar. Miami Üniversitesinin yaptığı bir çalışmada 143 bin ileri prostat kanseri hastası tam 17 yıl süreyle takip ediliyor. Evli olanlar ortalama 5.7 yıl yaşarken bekar olanlar 4 yıl yaşıyorlar.
Buraya kadar söylediklerimde hep mutlu bir evlilikle bekârlığı kıyasladım. Peki, evlilik mutsuzsa? Bu çok önemli bir nokta… Evde devamlı hır gür devamlı kavga gürültü varsa evlilik ömrü nasıl etkiliyor?
Maalesef mutsuz evlilikler ömrü uzatmak bir yana kısaltıyor. Huzursuz bir evde tarafların kalp krizi veya felç geçirme riski % 34 artıyor. Çalışmalar, sağlık açısından evdeki stresin işteki stresten bile daha zararlı olduğunu gösteriyor. Zarar hangi organa? Tahmin etmişsinizdir, özellikle kalbimiz etkileniyor. Mutsuz bir evlilikte karı kocanın adrenalin başta olmak üzere stres hormonları artırıyor bu da tansiyonu yükselterek kalbin büyümesine ve sonuçta erken kalp yetmezliğine sebep oluyor.
Araştırmalar kadınların mutsuz evliliklerden daha çok etkilendiklerini gösteriyor. Kadınlarda depresyon, şişmanlık, yüksek tansiyon sorunları daha sık görülüyor. Bunun sebebinin kadınların daha duygusal olması, kendisine yapılanları unutmaması olduğu düşünülüyor. Yalnız kalp değil, mutsuz karı kocalar bağışıklık sisteminin çökmesinden yüzünden enfeksiyonlara daha kolay yakalanıyorlar.
20-30 yıllık uzun bir evlilik döneminden sonra ayrılanları duymuşsunuzdur. Onları fazla yadırgamayın. Teksas Üniversitesinde yapılan bir çalışma, mutsuz evliliklerinin sağlığa olumsuz etkisinin çiftler yaşlandıkça arttığını gösterdi. Otuzlu yaslarında kavga eden bir çiftin sağlığı çok kötü etkilenmeyebiliyor ancak altmışlı yıllarınızda kavga ettiğinizde çok ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor.
Sonuç olarak sağlıklı ve uzun bir ömür sürmek isteyen bekârların evlenmesinde büyük fayda var. Mutlu bir evlilik kesinlikle ömrü uzatıyor, buna karşın mutsuz bir evlilik ömrü kısaltıyor. Bu yüzden evlilik kararı alanların ince eleyip sık dokumasında büyük fayda var.
Yorumlar
|
Copyright © 2006 - 2024 DoktorMurat.Net, Yasal Uyarı ve Gizlilik, Site Haritasi
Dr.Murat KINIKOĞLU Sağlıklı Yaşam Rehberiniz
İntermed Sağlık Merkezi Teşvikiye cad. No: 63 Nişantaşı Şişli/İstanbul Tel: 0212 225 06 60 - Faks: 0212 2250895 |